• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSNÜ UÇAR

Takıntı hastalığı 2

husnu.ucar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.01.2016, 00:00
Geçen hafta obsessif kompulsif bozukluk (OKB) yani takıntı hastalığının genel belirtileri ele alınmıştı. OKB genel olarak tüm dünyada çok yaygın bir rahatsızlıktır. Ancak takıntıların miktarı çok önemlidir. Eğer bir takıntı kişinin kendisini veya çevresini rahatsız etmiyorsa çok da önemli değildir. Örneğin şüphe obsesyonu ve buna bağlı kontrol etmeyi ele alabiliriz. Diyelim ki arabadan inerken arabayı kilitlediniz. Ama içinize bir kuşku geldi. Ya iyi kilitlenmediyse. Bir veya iki defa kontrol ettiniz ve içiniz rahat bir şekilde yürüyüp yolunuza devam ettiniz. Böylesine bir kuşku ve kontrol normal sınırlarda olarak değerlendirilir. Ama on veya yirmi defa kontrol ediyorsunuz ve yine de rahat edemiyorsanız bu durum normal değildir.

BOŞVER DİYEMEZLER


Bazı insanlar, birçok konuda fazlaca tertipli, titiz, ince fikirli ve pimpiriklidirler. Hastalık boyutunda olmasa da her şeyi ince eleyip sık dokurlar. Her yaptıkları şeyin mükemmel olmasına çabalarlar. Obsessif kişiler diyebileceğimiz bu tip insanların okul hayatları hep başarılıdır. Her yaptıkları iş dört dörtlüktür. Obsessif kişiler iş hayatlarında da çok başarılı olurlar. Bu insanların en başarısız oldukları konu "boşver yahu salla gitsin" demektir.

NASİHAT İŞE YARAMAZ

Bu şekilde bir rahatsızlığı yaşamamış insanların böylesine bir obsesyon yani takıntı hastalığını anlamaları çok zordur. Başta aile yakınları olmak üzere herkes ona akıl vermeye nasihat etmeye çalışır.

- Aklına o düşünceler gelince boşver, at kafandan o düşünceleri

- Aslında senin bir şeyin yok iradeni kullan - Kendi kendine telkin et ve üzerine gitmeye çalış

- İnsan bir şeyi çok isterse mutlaka başarır sende başarabilirsin

Bu tür nasihatler aslında OKB'li bir insanın moralini daha da bozar. İradesini kullanmıyor veya iyileşmek istemiyor diye yakınları tarafından suçlanır. Oysa bu rahatsızlığın irade ile bir ilgisi yoktur. Takıntı hastalığı yani obsessif kompulsif bozukluk insanın elinde olmayan ve beynimizin kimyası ile ilgli bir rahatsızlıktır. Mutlaka ilaç tedavisi gereklidir. Bu rahatsızlıkta antidepressifler başta olmak üzere birçok ilaç kullanılabilir. Her ilaç mutlaka çok iyi gelecek diye bir kural yoktur. Bazen bir antdepressif hiç iyi gelmezken başka bir antidepressif çok iyi gelebilir. OKB'de psikoterapi çok yararlıdır. Ancak ilaç yerine psikoterapi olmaz. Tabii ki en olumlu tedavi ilaç ve psikoterapinin beraberce olmasıdır. Antidepressifler genellikle çok uzun süreli kullanılmalıdır. Hatta bazen senelerce sürebilir.

BASAMAK BASAMAK

Eğer kişi çok düzenli ilaç kullanıyorsa adım adım obsesyonuna karşı mücadele edebilir.

Örneğin temizlik obsesyonu nedeniyle aşırı el yıkamalar olabilir. Her hafta el yıkama sayısını bir adet azaltmaya çalışılır. Yani kişi basamak basamak üzerine gidebilir. Aslında her insanın iç dünyasında hastalıklı yanı ile mücadele eden sağlıklı bir yanı vardır. İşte bütün mesele içimizdeki sağlıklı yanımızın yavaş yavaş savaşı kazanmasıdır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA