Alzheimer bellek zayıflaması ve de bilişsel yetersizlikler ile ortaya çıkan ağırlıklı olarak psikiyatri ve nörolojiyi ilgilendiren bir beyin hastalığıdır. 50-60 yaşlarından sonra yaşlandıkça alzheimer görülme olasılığı da artmaktadır. Ancak illa da her yaşlananda da olacaktır diye bir kural yoktur.
Bilim dünyasınca alzheimerin nedeni henüz tam olarak bilinmektedir. Birden çok neden vardır ve araştırmalar devam etmektedir. Başlangıçta kısa süreli bellek etkilenir. Ancak zamanla unutkanlıklar artar ve uzun süreli bellek de etkilenebilir. Soyut düşünce yargılama ve dil alanları bozulabilir. Empati yeteneği neredeyse kaybolmuştur. Karşısındaki kişileri dinleyemez ve dolayısıyla anlayamaz. Eskisine göre değişmiştir yani kişiliği farklılaşır. Daha cimri, saygısız veya ürkek olabilir.
Alzheimer olanlarda çok sıklıkla paranoid deliller gelişebilir. Örneğin komşuları onun hakkında dedikodu yapmaktadır. İçtiği suyun tadı değişmiştir, acaba birisi gizlice içine ilaç veya zehir karıştırmış olabilir mi? Parasını sakladığı yerde bulamamıştır. Ya çocukları gizlice parasını çalıyorlarsa.
UNUTMALAR CİDDİYE ALINMALI
Ufak tefek unutkanlık ve dalgınlıklar ile başlayan böylesi bir rahatsızlık hissedildiğinde asla gecikilmemelidir. İlkönce tam olarak incelenmesi gerekir. Mutlaka beyin MR'I çekilmeli ve gerekli psikolojik testler yapılmalıdır. Tiroid, diabet, anemi ve çeşitli vitamin- mineral yetersizlikleri tam olarak araştırılmalıdır. Çünkü bazen de anemi veya Vit B12 yetersizliği de alzheimer gibi bir tabloya neden olabilir. Özellikle guatr veya şeker hastalığı başlangıç döneminde birçok psikiyatrik tabloya neden olabilir. Alkol, kullanıldığı o anda zevk ve keyif veren ama içinde beynimizi ve genel olarak bedenimizi olumsuz etkileyen bir maddedir. Bu nedenle aşırı alkol alma durumları çok önemlidir.
DEPRESYONLA KARIŞTIRILIR
Bazen de alzheimer ile depresyon karışabilir. Yani kişi aslında depresyona girmiştir ama dışardan yüzeysel bir şekilde bakıldığında alzheimer gibi görünebilir. Tabii ki alzheimer tedavisi ile depresyon iyileşmez. Kimi zaman da özellikle obsessif kişiler ufak tefek ve aslında normal sınırdaki unutkanlıklarda aşırı panikler. "Eyvah bende alzheimer başladı" diyerek korku ve endişe içine girerler. Obsessif kişiler hep mükemmeli yaşamaya çalıştıkları için sıradan unutkanlıklara tolerans yoktur.
YAŞLILIĞA KARŞI AKTİFLİK
Alzheimer tedavisinde çok çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Hiçbir ilacın da mucizevi ve kesin iyileştirici bir etkisi yoktur. En önemli faydası olumsuz sonucu ötelemesidir. Ancak bu konuda yapılan tüm araştırmalar erken teşhis ve erken tedavinin çok yararlı olduğunu belirtmektedir.
Genel olarak yaşam ilkemiz aktif olmak olmalıdır. Bedensel olarak aktif olmak. Olabildiğince çalışmak ve mutlaka spor yapmak çok önemlidir.
Cinsel olarak aktif olmak da çok yararlıdır. Ama eşinizle ama yalnız olarak bir şeyler yapmak yararlıdır. Zihinsel olarak aktif olmak da en önemlidir. Kitap okumak, bulmaca çözmek, iskambil- tavla oynamak yani bir şeyler yapmak. Yaşlılığa karşı en önemli savunmamız aktif yaşamaktır.