• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSNÜ UÇAR

DANS ETMEK

husnu.ucar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.06.2016, 00:00
Nişan, düğün gibi müzikli, danslı toplantılarda piste çıkıp dans etmek bazı insanlar için çok kolaydır.
Ama birçok insan için de herkesin ortasında dansetmek çok zordur.
Sanki herkesin gözü ondadır. Herkes ona dikkat etmektedir. Ortalıkta dans etmek çok büyük bir sıkıntıya neden olur. Tabii ki çaresi 1-2 duble içkidir.
Herkesin bildiği gibi içki aslında bir uyuşturucudur. Elbette insanları uyuşturma işne yarar. Her insanın içinde bir çocuk benliği bir de ebevyn benliği vardır.
İçimizdeki çocuk gerçek yaşamdaki küçük bir çocuk gibi özgürce atlayıp, hoplayıp, zıplayıp, oynamak ister. Ama içimizdeki ebevyn benliği kuralların temsilcisidir. Kurallara uygun davranıp ele güne rezil olunmamalıdır. Bir toplantıda kişi dans etmeye giderken içindeki ebevyn benliği bir şekilde endişeleri dile getirir. "Acaba hafif bir kadın mı oldum? Eşcinseller gibi mi görünüyorum?" Tüm bastırılmış kompleksler, gizli endişe ve korkular ortaya çıkar. İki duble içki içimizdeki bu ebevyn benliği uyuştrunca da içimizdeki çocuk özgür kalır. Özgür kalan çocuk benliği de müzik eşliğinde kimseyi umursamadan dans edebilir. O anda içinden nasıl geliyorsa öylesine kıvırabilir.
Rahatça dansetmek için illa da iki duble içmek şart mıdır? Elbette ve aslında iki duble içki gerekli olmamalıdır.
Yaşamı sürekli ebevyn benliğinin denetiminde ve hep kurallara uyarak yaşamak pek de zevkli bir şey değildir. İnsan ruh sağlığı açısından yani psikolojik bakımdan hiç de olumlu bir yol değildir.
Hayatta, zaten genel olarak birçok kurala uymaktayız. Ama hiç olmazsa yani zaman zaman da olsa içimizdeki çocuk özgür kalabilmelidir.
Dans etmek bir müzik eşliğinde bedenimizi içimizdeki çocuğu özgür bırakabilmektir. Müziğin ne olduğunun hiç önemi yoktur. İster tango veya salsa olsun isterse harmandalı veya oryantal. Ne müzik olursa olsun sonuçta dansetmek o müziğe uygun olarak içimizden geldiği gibi yapılan beden hareketleridir. Tarihin en eski zamanlarından günümüze kadar ilkel veya gelişmiş toplumlarda daima olagelmiştir.
Dans etmeyi veya dans kurslarına gitmeyi hararetle tavsiye ederim.
Özellikle sosyal fobisi olan insanlar ilk başlangışta bir miktar endişe ve tedirginlik hissederler. Ancak kısa bir zaman sonra biraz biraz öğrendikce insanlar rahatlamaya başlar. Yani insanlar içki içmeden de içindeki çocuğu özgür bırakabilir.
Dans etmeyi öğrendikçe insanın kendisine güveni artar. Kendisine güven duyan ve korkularını geride bırakan insanlar da içlerindeki çocuğun mutluluğunu rahatça yaşayabilirler.
Mutlu olan insanlar başkalarına da mutluluk verebilir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA