Ses kaydını bir dinledim, korkudan ödüm patladı (!).. Meğer bizim Göztepe Teknik Direktörü diye bildiğimiz kişi, astığı astık, kestiği kestik "medya mafyası"ymış... Medya üzerinden onunla kavga etmek bir yana, bunun antrenmanı bile yapılmazmış... Hem de kimleri kimleri dize getirmiş... Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım mesela... Sülalesiyle birlikte baş edememiş onunla... Tırsmış kaçmış... Beşiktaş Başkanı Fikret Orman örneğin... Öyle bir destur çekmiş ki Orman'a... "Sakın" demiş, "Sakın benimle medya üzerinden kavga etmeye kalkma, paramparça olursun..."
Vaay be... Her yanım tir tir titriyor...
Ama korkudan mı, sinirden mi bilmiyorum şimdi de... Kızıyorum, öfkeliyim... Neden benim mesleğim, böyle herkesin elinde, dilinde diye...
Adama bak, iki gün futbol yorumculuğu yaptı diye, tüm medyanın "patronu" olmuş... Koskoca kulüp başkanlarına ağzını bozarak gider yapıyor... Gazetecilere ayar veriyor...
Yavaş hocam... Bir dakika... Şimdi sen kulaklarını aç da iyi dinle...
Gazetecilik bir meslektir... Futbol yorumculuğu yaptın diye gazeteci, medya mensubu olamazsın... Bazı meslektaşlarım iyi niyetleriyle sana güleryüz gösterdi, saygı duydu diye tepemize çıkamazsın... İki gün medya atmosferini soludun diye, bizlere gazetecilik öğretemezsin. Hani benim muhabirime diyorsun ya; "Sen biraz da sahaya bak" diye...
Ben sahaya baktım başarısızsın... Görev yaptığın 5 haftada, PTT 1. Lig'in en pahalı takımlarından biriyle, 2 yenilgi, 2 beraberlik, 1 galibiyet alabildin...
Benim muhabirim sana, üç gün önce "tribünden gelen tepkiyi sordu" diye, içinde kin biriktirip, düşmanca tavır sergiliyorsun... Tehdit ediyorsun... Sonra "Bana düşmanlık yapma, kulübe düşmanlık yapma" diyorsun...
Biz sahaya baktık, şimdi sen git de "aynaya bak" Önder Hoca... Gösterdiğin tavır, kurduğun cümleler ve tehditkar halin "Göztepe Teknik Direktörü" ne yakışıyor mu?..