Karşıyaka 5-0 maç kazanıyor, tribünde taraftar "Mutlu Altuğ primleri öde..." diye sesleniyor... 50 milyon liralık borçtan söz etmiyoruz... 50 bin liralık primin ricacısı taraftar...
Aynı maçta, "parasızlıktan" güvenlik görevlisi sayısının azaltıldığını, görevli polis memurlarına kumanya dağıtılamadığını duyuyoruz... Personelin 6-7 aylık maaşı birikmiş... Atilla Güneş'in kullandığı, ayrıca tesislerde her işe koşturulan kiralık arabayı, kiralayıcı firma "parası ödenmiyor" diye geri almış... Camia dedikleri zümre derin uykuda... Belediye, "kulüp otobüsünü süsleyip" şekil yapmakla meşgul... Başkan Mutlu Altuğ'un büyük yaygara koparan "tek kasa sistemi" de pek işe yaramadı... Çark öyle veya böyle, ite-kaka da olsa dönüyor dönmesine de, o çarkın içinde birileri ezilmekte...
Kim duyacak, kim tepki verecek, kim üzerine alacak bilmiyorum ama, ayıptır, yazıktır ve hem de günahtır... Koskoca KSK, 105 yıllık çınar bu durumda hiç olmamıştır, olmamalıdır...
Eğer renklere aşkınız, armaya saygınız varsa, "Biz Karşıyakalıyız..." diyorsanız ve maddi imkanınız varsa, Kaf- Kaf'a sahip çıkın... Biliyorum ki Karşıyaka'da, KSK'yi uçuracak maddi potansiyel var... Yeter ki; "O vermiyor, ben neden vereyim... Aman bu işe bulaşmayayım..." yanlışlığından bir an önce kurtulun... Kurtulun ki, Kaf-Kaf da kurtulabilsin...
Çünkü başka Karşıyaka yok...
TEHLİKEYİ GÖRDÜNÜZ MÜ?
Bucaspor'da Ahmet Doğan başkanlık koltuğuna oturdu...
Hayırlı olsun... Yeni bir dönem, yeni umutlar... Takım bu sezon hedefi ıskalamış da olabilir... Yaşanan sıkıntılar düşünüldüğünde buna da kimsenin itirazı olacağını sanmıyorum... Ama Bucaspor'u bekleyen bir tehlike var ki, bunun çözümü çok zor... Diyelim yeni başkan futbolcuların tüm alacaklarını ödedi... Peki bir grup taraftarla-futbolcular arasındaki gerilimi nasıl çözecek?..
Futbolcular, kendi taraftarlarıyla gerginlik yaşadıkları bir ortamda duracaklar mı?..
Paraları ödenince mecbur kaldılar diyelim... O zaman da sözleşme yenilememe tehlikesi var... Kadrodaki 24 oyuncudan 2'si 2 yıllık sözleşme imzalamış... 11'inin sözleşmesi 1 artı 1 yıllık. Opsiyonlu...
FIFA'dan gelen transfer yasağı, "tüm borçlarını da sıfırlasan, kasana 100 milyon dolar da koysan transfer yapamazsın" diyor...
Sordum, araştırdım... Futbol Akademi'den gelecek sadece 8 oyuncu A takımda oynayabilecek düzeyde... Peki eğer kötü senaryo gerçekleşir, futbolcular sezon sonunda "Bizden bu kadar" derse, Bucaspor önümüzdeki sezon nasıl sahaya çıkacak...
İşte yeni başkan Ahmet Doğan, bu sezonu değil, bunu planlamalı... Kulüpte yönetici-futbolcu-taraftar barışı sağlanmalı...
Aksi halde gelecek sezon Allah Bucaspor'un yardımcısı olsun...
TÜRKİYE SANA GÖRE
İngiltere Premier Lig'de Arsenal'in Bournemouth'a kiraladığı 25 yaşındaki oyuncu Jack Wilshere, "Arsen Wenger kalırsa, Arsenal'e dönmeyeceğim" demiş...
Wenger ile arası bozuk belli ki... İyi de kardeşim, Wenger 1996'dan bu yana, yani 21 senedir orada... Gitme ihtimali neredeyse yok... Bu da demek oluyor ki; Wilshere kendine kulüp arayacak... "Hoca gitmezse, gelmem" gibi bir tavır sergileyebildiğine göre Türkiye tam ona göre...
Hatırlıyorum da; Mustafa Denizli Beşiktaş'ı çalıştırırken, Batuhan Karadeniz'in kiralanmasını istediğinde, Batuhan'ın Denizli'ye vedalaşırken, "Hoşça kal hocam, gidip dönmemek, dönüp bulmamak var..." dediği gazetelerde yer almıştı... Hem de Batuhan dönüşte Denizli'yi bulamamıştı...
Ama Wilshere'in işi zor... Orası İngiltere..
'MOR'ARMAYALIM
Allah için top çocuğa çok yakışıyor... Meşin yuvarlağı ayağına aldığında onu izlemek büyük zevk... Emre Mor'dan söz ediyorum... Milli Takım'a geldi geleli her basın toplantısında Fatih Terim'e de onu soruyorlar... İsteniyor ki, Emre hep sahada olsun... İki üç güzel hareket, tribüne şov... Yok işin doğrusu öyle değil... Yahu çocuk daha 19 yaşında... Futbol yeteneğine şapka çıkarırım ama "taktiksel uyumu ve takıma katkısı" gündeme gelirse, orada dur bir dakika... Hızlı oluşu, yumuşak bilekleri ve delici özelliği her zaman işe yaramaz...
Dikkat ederseniz üzerine düşüldükçe "biraz şımarıklık" emareleri de gösteriyor... Fatih Terim'in ifadesiyle Danimarka'nın küçük bir kulübünden Borussia Dordmund'a gitti, hem de Türk Milli Takımı'na... Kulübünde de çok fazla süre alamıyor bu ara... Demek ki, Terim'in dediği gibi; Emre Mor olgunlaşana kadar beklemeliyiz... Oysa biz ne yapıyoruz...
Üç büyükler, "Dordmund'da oynayamıyor" diye Emre'yi markaja aldı bile... Gazetelerde haberler çıktı... Beşiktaş'tan Emre Mor'a Talisca modeli... Fener Emre Mor'u bitiriyor...
Ne yazık ki çocuğu bitirmeye karar vermiş bizim kulüpler...
YABANCI MESELESİ
Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören diyor ki; "Kulüpler Birliği de onay verirse, yabancı sayısına yine kısıtlama getirebiliriz..." Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim diyor ki; "14 Türk mecburi, 14 yabancı serbest uygulaması, 4 yıllığına getirildi... Şimdi bunu kaldırmak olmaz..." İkisini dinledikten sonra kimin kim olduğunu karıştırdım... Çünkü Milli Takımlar Teknik Direktörü, federasyon başkanı gibi, federasyon başkanı milli takımlar teknik direktörü gibi konuşmuş... Önceleri bunlar "yabancı konusunda" hep ters düşerdi... Federasyon başkanları, kulüplerden gelen baskılar ve oy kaygısıyla "yabancı kısıtlamasını kaldırmak" ister, milli takımın teknik patronu, "Oyuncu bulamıyorum" diye ortalığı ayağa kaldırırdı... Şimdi federasyon başkanı "kısıtlayalım" diyor, milli takım teknik direktörü "olmaz" diyor... Fatih Terim futbol federasyonu başkanlığına oynuyor olabilir ama, Yıldırım Demirören'in bu hamleyle ne yapmak istediğini çözemedim...
KORKULU RÜYA
Fenerbahçe transferde şimdiden gaza geldi. Mesut Özil'den söz ediliyor... Fiyatı 50 milyon Euro... "Aykut Kocaman teknik direktörlük koltuğuna oturursa, Younes Belhanda'yı tekrar isteyecek" deniliyor. Fiyatı 9 milyon Euro... Bunlar şimdilik ortaya atılan iki ismin fiyatı. "Rüya takım kurulacak" diye manşetler atıldı... Tamam da F.Bahçe'nin borcu en son mali genel kurulda 386 milyon lira olarak açıklandı. Bir önceki sene bu rakam 257 milyon liraydı. Rakam 132 milyon lira artmış... Gelirler 161 milyon lira civarında... Ama bu rakamda artış değil, düşüş var... Rüya takım kurayım derken, korkulu rüya görmek de var işin içinde... Dikkat edin UEFA peşinizde...
NEREDEN ÇIKTI BU FUTBOL?
Dünyanın en eski futbol topunun 1540-1570 yılları arasında imal edildiği ortaya çıktı.
Dünya üzerinde bulunan en eski futbol topu ise nereden çıktı biliyor musunuz?... 1542- 1567 yılları arasında İskoçya'da kraliçe tacını takan I. Maria'nın yatak odasından... Bunu nasıl açıklayabiliriz... Ya 1500'lü yılllarda İskoçlar futbol hastalığına tutulup, kraliçeyi kızdırdılar o da topu sakladı... Ya da futbol, hep dedikleri gibi erkek oyunu değil...
DÜNYANIN EN KÜÇÜK LİGİ
Isless Of Scilly, İngiltere'nin Cordnwall kentinin güney batısında, 5'inde yaşamın ve yerleşimin olduğu, 140 ıssız adadan oluşan bir yer... Burada bir futbol ligi var... İşte sadece 2 takımdan oluşan o lig, dünyanın en küçük ligi... Düşünsenize iki haftada biten, şampiyonu iki maçın belirlediği bir lig...