• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HALUK GÜNEY

Karşıyaka gerçeği

haluk.güney@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.04.2017, 00:00

Karşıyaka'da gündem kongre" dediler, "Eyvahhh!" dedim. Yanlış anlaşılmasın, mevcut yönetimi başarılı bulduğumdan değil, geçen genel kurulu hatırladığımdan, tepkim "eyvah" oldu. Çok değil, aradan 11 ay geçti. Hatırlasanıza neler olmuştu. Aday çıkmadı, daha önce üç kez kendisi aday olan ancak seçimi kazanamayan Mutlu Altuğ, güçlükle ikna edildi. Destek sözü verildi, göreve getirildi. Ya sonra.
Tabii ki sözler tutulmadı.
Belediye nezninde yapılan sonuçsuz bir "Birlik, beraberlik, kurtuluş" girişimi dışında aynı tas aynı hamam. Ödenmeyen futbolcu ve personel alacakları, "KSK tesislerinde elektrikler kesildi" haberleri, antrenman boykotları, kadro dışı bırakmalar, yok kirası ödenmediği için teknik sorumlunun kullandığı arabanın şirketçe geri alınması, maçlarda güvenlik görevlilerine kumanya dağıtılamaması ve daha bizim bildiğimiz, bilmediğimiz neler neler...

KONGRE OLSA NE OLACAK?

Bu arada sinekten yağ çıkarıp ayakta kalmaya çalışan yönetimden, "tek kasa formülü" gibi insanları küstüren, tansiyonları yükselten hamleler.
Sonuçta "armaya, formaya" yakışmayan olaylarla geçen bir sezon. Şimdi kongre yapılacak da ne olacak. Karşıyaka'yı ayağa kaldıracak ekonomik güce sahip olanlar, yine "aman üzerime kalmasın" diye kulüpten uzak duracak.
Uzak durmayanlar da "Biz arkandayız" diyerek, ya Mutlu Altuğ'u devam konusunda ikna edecek, ya da yeni bir ismi koltuğa oturtacak. Sonrası, yukarıda yazdıklarımın tekrarı... Yani aynı nakarat...
Üstelik bu kez sezon başından bu yana para alamayan futbolcuların sezon sonunda kulübü terketme tehlikesi var.
Yeni transfer yapamazsın, çünkü FIFA yasağın var. Yani bu oyunculara mecbursun.
Karşıyaka yönetimi buna karşı önlem almıyor, alamıyor. İşte Karşıyaka'nın içinde bulunduğu açmaz bu. Eğer o kongrede "beni yanıltan" sürpriz bir sahiplenme veya Pınar'ın basketbolda yaptığı gibi, "güçlü-ciddi bir sponsor" çıkmazsa ortaya, yandı gülüm keten helva...

Öyle güzel kurmuşlar ki tezgahı...
Olympique Lyon-Beşiktaş maçından söz ediyorum.
Fransızların bizi düşürmeye çalıştığı oyundan. Önce gurbetçilere bilet satarak, binlerce vatandaşımızı çektiler tribüne. Beşiktaş'a 2 bin 800 kontenjan verdiler ama, Avrupa'da, hatta kendi ülkelerinde binlerce Türk olduğunu bile bile, Fransız kaldılar. Hem de en ucuzu 35 Euro'dan.
Hadi gurbetçileri unuttular (!) diyelim, karşılaşma günü Lyon kentine 20 bin kişinin akın etmesinden de mi anlamadılar, durumun vehametini? Ama dedim ya tezgah.

HER ŞEY HAZIRDI

Sonra planın ikinci bölümü girdi devreye. Stat dışında saldırılar, tansiyonu yükseltmeler ve ortamı germeler.
Maç saati geldiğinde herşeyi hazırlamışlardı. İçeride naylon poşet patlatsan, o panik yaşanacaktı. Nitekim, tribüne güle oynaya sokulan meşaleler Beşiktaş tarafında yakılıp, bir iki patlayıcı da ses efekti verince, oyun tamamlandı... Hepsi sahaya...
Tribüne kar maskesiyle gelenler Beşiktaşlılara daldı, çoluk çocuk demeden tekme tokat saldırdı, diğerleri o sırada sahaya inip şekil yaptı. Hesap kitap orada bitti işte.
Bu kez "hakem içeriden çıkmazsa, maç oynanmazsa" telaşına düştüler.
Başkanları Jean Michel Aulas, tribüne gelirken suratı kireç gibiydi.
Teknik Direktör Buruno Genesio maçı değerlendirirken ilk cümleyi, "Maçın oynanması önemliydi" diye kurdu. Ama ne yapıp ettiler, maçı oynattılar. Sonra ağızlarındaki baklayı çıkardılar. "İstanbul'daki maç seyircisiz oynansın..." dediler ve "yavuz hırsız" edasıyla çeneleri düştü. Güya; Beşiktaş biletleri, sahaya girmeyi hak etmeyenlere satmış.
Kargaşada biletsiz adam girmiş.
İstanbul için çok korkuyorlarmış.

POLİS İSTEMESE

UEFA eğer UEFA'ysa kesinlikleyemez bu tezgahı. Olympique Lyon'un Beşiktaş'a 2 bin 800 bilet verdiği bir maça, nasıl 20 bin Türk'ün geldiğini sorgularlar herhalde.
Üstelik Beşiktaş'ın, kendilerine gönderdiği uyarı yazısı da varken.
Fransız polisi istemeden o stada değil meşale ve ses bombası değil, bozuk para sokulamayacağını bilir ve değerlendirir herhalde UEFA.
Eğer seyirciler içeriye meşale ve ses bombası soktuysa, güvenlik sorumluluğunun ev sahibi ekipte olduğu da hesaba katılacaktır herhalde.
Peki şimdi bu şartlarda, Beşiktaş'ın bu işte ne sorumluluğu var? Adamlar utanmadan tezgahı kurmuşlar, sonra da aklımızla alay ediyorlar.

Bilmediğiniz şeyler var?

Yıllarca West Ham, Chelsea, Manchester United ve Manchester City gibi kulüplerde forma giyen başarılı orta saha oyuncusu Frank Lampard'ın dünyanın en zeki futbolcusu olduğunu biliyor muydunuz?
Evet; IQ'su 150 olan İngiliz oyuncu, futbolcu olmasa atom mühendisi olabilirmiş.
Kariyerini şu anda Manchester United'da sürdüren Antonio Valencia'nın sahada 35.1 kilometre/saat hıza ulaştığını ve bu rekorla dünyanın en hızlı oyuncusu olma ünvanını kazandığını biliyor muydunuz?
Gerçek adı Edinaldo Batista Libânio olan Brezilyalı Grafite'in, 21 yaşına kadar, sokakta karton toplayarak para kazanmaya çalıştığını biliyor muydunuz?
Futbola River Plate altyapısında başlayan Mascherano'nun, profesyonel bile olmadan ülkesinin A Milli Takımı'na davet edildiğini ve 2005 Temmuz'unda 12 milyon euro karşılığında Corinthians takımına transfer olduğunu biliyor muydunuz?
Michael Ballack'ın kariyeri boyunca 29 final maçı oynadığı, ancak bunların hiçbirinde kupayı kucaklamayı başaramadığını biliyor muydunuz?

Oluyor demek ki

Bir haber düştü dün ajanslara... İngiliz ekibi Chelsea, kaptan John Terry'nin sezon sonunda takımdan ayrılacağını açıklarken, tecrübeli futbolcuya kulübe yaptığı hizmetler için teşekkür etti. 36 yaşındaki İngiliz futbolcu, 1998'den bu yana, yani 22 yıl top koşturduğu, 713 maçta formasını giydiği, 4 Premier Lig, 5 Federasyon Kupası, 3 Lig Kupası, birer kez de UEFA Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu yaşadığı kulübüne veda edecek. Ne var bunda? demeyin. Ben şunu düşündüm. Türkiye'de bir kulüp, bir oyuncuyu 22 yıl kadrosunda tutabilir mi?
O oyuncuyla hiç problem yaşamaz mı? Bu süreçte göreve gelen her teknik adam, o oyuncunun kadroda kalmasına onay verir mi? Oluyormuş demek...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA