Yıldızlar topluluğu Fenerbahçe aslında iyi top oynamıyor, şöhretlerinin parıltılı hareketleriyle netice almaya çalışıyor. Sporseverlere gazete satacağız diye abartılan pohpohlayıcı manşetlere, yorumlara da inanmayın. Sarı-lacivertliler sihirli ayakların bir kere şahlandığı anda atılan golle Rize'de öne geçti ama ikinci yarıda Kjaer'in kendi kalesine attığı golle üç puanın ikisini bıraktı. Sarı-lacivertliler ilk yarıda ecel terleri döktü. Nani'nin soldan nefis asistini Van Persie harika bir vuruşla ağlara gönderdi, ya sonra? Rizespor bir penaltı kaçırdı, Volkan pek çok gollük atağı kurtarışlarıyla durdurdu. Fenerbahçe büyük transferler yaptı, yıldızları topladı ama, korkarım takımı yanlış bir teknik direktöre emanet etti. Portekiz'li Vitor Pereira'nın oyunu okuma ve kadroyu değerlendirme yönünden İsmail Kartal'dan farkı yok. Ozan Tufan gibi Süper Kupa'da Bursaspor formasıyla maçın yıldızı bir adam transfer edilmiş, oynatmıyor, son 12 dakikada oyuna sokmayı akıl ediyor. Orta saha kevgire dönmüş görmüyor. Rizeliler 40 metre top sürüyor, müdahale yok. Çünkü Diego savunma yapmıyor, De Souza öyle, Nani ve Van Persie de öyle. Garibim Mehmet Topal kime koşacağına şaşırıyor. Bu Bruno Alves haftalardır dökülüyor, yine sahada. Koy Kadlec'i, adam Çek Milli Takımında oynuyor, Fener'de kulübe mahkumu. Fenerbahçe bu Alves-Kjaer orta ikilisinde ısrar ettiği taktirde daha çok puan kayıplarına uğrar. Fernandao'nun ayağına ilk yarıda top değmedi ama ikinci yarıda doldur- boşaltta üstün fiziğiyle ona ihtiyaç vardı, çıkarılması hataydı. Çünkü Sow iyi top atılmadığı taktirde adam geçme özelliğine sahip değil, rakibi yıpratacak özelliği de yok. Beşiktaş'ın yenilgisinden sonra Rize'de dünkü netice de gösterdi ki, bu ligde "Fenerbahçe rakiplerine 10 puan fark yapar şampiyon olur" gibi iddialı yorumların ne kadar boş olduğunu gösteriyor. Fenerbahçe için dünkü maçın tek artısı Van Persie'nin yavaş yavaş takıma ısındığını gösternmesiydi. İstekliydi, attıağı gol de üstün becerisinin ürünüydü. Ama Pereira'nın artık ideal kadroyu oturtması ve Ozan-Alper-Volkan Şen üçlüsünden daha fazla yararlanmak zorunda olduğunu görmesi gerek.