FIBA Şampiyonlar Ligi kuraları Münih'te çekilirken Pınar KSK menajeri Selim Çınar ile Umana Reyer temsilcisi Gianluca Tolce yan yana oturuyordu.
Venedikli yönetici, "Siz çıkmayın da kim çıkarsa çıksın" diyerek korkusunu dile getiriyordu.
Çünkü İzmir'de onlara 40 sayı fark atmıştık. Dünkü maça da çok iyi başladık Maçın kahramanı Ponitka dalıyor atıyor, rakibi bezdiriyordu. Owens'da pota üstünde smaçlarıyla geziniyordu. 9. dakikada 15 sayı fark attık ama indirici yumruğu bir türlü indiremedik. Çünkü masanın iki ayağı kırıktı. Avrupa maçlarında harikalar yaratan Green ile Brown dökülüyordu.
İnanılmaz derecede hayal kırıklığı yaratan Brown 8'de ikilik 2 sayı, 3'te birlik 3 sayıyla oynadı. Bunun yanı sıra son saniyelerde laubali şekilde topu kaptırıp sayı yedirdi.
Üstüne üstlük son saniyelerde rakibin kullanamadığı faulde ribaund alamayarak 7 sayı farkla bitirebileceğimiz maçı 3 sayıyla tamamlayabildik.
Ponitka'ya yazık oldu
Green ise 7'de üçlük 2 sayıyla yetindi.
Korktuğu içinde atmaktan çekindi. Bunlara 9'da sıfır üçlük isabetle oynayan, üç sayılık denemelerinde hiç sayı bulamayan Summers'ı da eklerseniz Kaf-Kaf'ın niye farklı kazanamadığı anlaşılıyor. Muhammed'e de özel bir soru: "Evladım sen üç sayılık denemesinde sayı bulamayacak adamlara faul yapmakan ne zaman vazgeçeceksin?" 3 sayı fark elbette rövanş için fazla bir garanti değil. Ama ben iddia ediyor ve inanıyorum KSK tüm oyuncularından randıman aldığı takdirde bu takımı Venedik'te de yenebilir.
Üstelik Kaf-Kaf'lar Venedik'te seyircisinden de korkmaz. BJKli taraftarların önünde korkmadan 18 sayılık farkı kapatan bu takım değil mi? Ben muhteşem seyircinin desteğinin boşa gitmesine ve müthiş oynayan Ponitka'nın çabasına ve 25 sayısına yanıyorum.