Tekne limanda güvendedir.
Ama teknenin amacı bu değildir" demiş Coelho. Altınordu'nun önündeki haritaya göz ucuyla baktığımızda da açık denizlere yol almak gözükmüyor pek. Bir süredir limana sığınmış bekliyor. Hal böyle olunca aslında liman bile artık güven vermiyor. 18 puanlık son 6 maçtan sadece 3 puan çıkarttılar. Buna rağmen puan tablosunun orta yerinde duruyorlar. Ancak az önce belirttiğim gibi durmaya devam ederlerse yakında başka bir liman için yer bakabilirler. Bırakın 6'da 6 yapmayı, 6 maçın üçünü bile kazansalardı ilk 6'nın içinde olacaklardı. Böylesine puan bonkörlüğünün yaşandığı bir ligde onlar da farklı sebeplerden dolayı geri çekilmeyi tercih ettiler.
İlk 6 ve son 3 potasından hangisine yakın olmak istediklerine karar vermeliler.
Tecrübeyi seçti
Altınordu'nun Giresun karşısında sahaya sürülen 11'ine baktığımızda gençleştirme politikasına rağmen teknik direktör Hüseyin Eroğlu'nun tecrübeden vazgeçmediğini görüyoruz. Yani takımdaki tüm futbolcuların yaş ortalaması 20 olsa da Giresun'daki 11'in yaş ortalaması 23'tü. Eroğlu'nun tüm tecrübeli isimlerini 11'e dahil etmesini sanırım tek bir açıdan okuyabiliriz. O da bu seçimiyle ligdeki yarışın tecrübe ağırlıklı kadrolardan geçtiğinin altını çizdi bir anlamda. Ve gençlere yol açmak için 11'in tamamında gençlere yer vermenin doğru bir seçenek olmadığını biliyor.
Çünkü gençler her zaman yanlarındaki yetenekli tecrübelilerle daha çok katkı sağlar.
Takımda 20 yaş altı 17 futbolcu varken Giresun önünde 20 yaş altı 3 oyuncu oynadı. Üstelik golcüsüz gol aramak belki de vaziyetin en sorunlu taraflarından biri. Bucaspor'da yıldızı parlayan G.Saray, Rubin Kazan Montpellier ve birçok Anadolu takımında forma giymiş olan Hasan Kabze muhakkak hücum hattına ilaç olacaktır fakat onun da zorlanacağı anların yaşanacağını belirtmek gerekiyor.
Kilit nokta
Altınordu'nun gurur kaynağı Cengiz Ünder'in forma giydiği Başakşehir'in 28 yaş ortalaması ile oynadığının altını çizelim.
Çağlar Söyüncü'nün görev yaptığı Freiburg'un ortalaması ise 25.
Hep gençlere daha fazla şans verilmesi gerektiğini savunan biri olarak takımların bu dengeyi sağladıklarında daha başarılı olacağına inanıyorum. Yani takım ilerlerken oyuncu, oyuncu kazanınca takım da kazanacaktır.
Belki de futbolun en kilit noktası ve doğru matematiği budur. İyi haftalar.