17-25 Aralıktan bu yana ortalık, yangın yeri! 'FETÖ!' diye adlandırılan ancak, gözü paradan başka bir şey görmediğini sonradan anladığımız uluslararası terör örgütü yüzünden, ne hallere düşürüldüğümüzün, hayretlerini yaşıyoruz, gün be gün...
Ergenekon tutuklamaları sayesinde, yargının kılcal damarlarına kadar girdiklerini gördük...
Sonradan, Harp Akademileri'ne! Sonradan, Amiraller'e, Generaller'e! Polisin, neredeyse yüzde yetmişine! Enteresandır, Mit'e bile uzanmışlar! Eee, buralara kadar gelmişken, bakanlıklara el atmazlarsa, olmaz! En baş köşelere kurulmuşlar! Çaldıkları sorular sayesinde bir sürü hak etmeyen insanı, dekan, rektör ve profesör dahi yapmışlar, üniversitelere!
Çorap söküğü gibi çözüldüler Çete içindeki defterdarları ve kontrölleri vasıtasıyla, 'himmet' adı altında, çökmüşler bir çok kişinin gırtlağının, tam ortasına (!) Değil güzel ülkem, dünyanın birçok memleketinde okullar açarak, onları ele geçirme planlarına ne demeli?
Ammaa! 'By-lock' adı altında geliştirdikleri haberleşme sitelerinin açığa çıkması sayesinde, çorap söküğü gibi çözülüyorlar, her geçen gün... Türlü meslek erbabından binlercesi, polislerin kolunda, pişmiş kelle gibi sırıtıyor, televizyon ekranlarına!
Şimdi geleyim, asıl merak konuma... Dünyada, ticaretin dışında en çok 'para' dönen sektör, futbol... Ve, 'Futbolda Şike!' sürecini başlatan savcıların gün gibi aşikar olduğu bu ortamda, niye herkes sus pus?
Alengirli kupalara lanet Futbolu yönetenlerin, bağlı olduğu kurumların, kurulların ve düdük öttüren yüzlercesinin, tamamıyla 'temiz!' olduğunu, birileri benim ancak külahıma anlatır, külahıma (!) Birileri, hala üstüne basıp, kapatma çabasında!
Ama, Türkiye'min her tarafında yakılan bu fitilin ateşi, bir gün mutlak futbolu da tutuşturacak, bilesiniz... O alengirli kazanılan kupalara, milyonlarca gönül veren taraftar lanet okuyacak ve stadların önünden dahi geçemeyecek, kesin(!) Elbet bombalar, teeek tek patlayacak... O gün, 'Meto demişti!' dersiniz...