Avrupa Şampiyonası eli kulağında.
Sayılı gün kaldı, bu nedenle Karadağ maçı bizim için daha büyük önem taşımalıydı. Çünkü bundan sonra sadece Slovenlerle deplasmanda son hazırlık maçı oynayıp şampiyonaya çıkacağız.
Ama çocuklarımızın Süper Lig'ten vasat bir ekip görüntüsündeki Karadağ önünde daha canlı, etkili oynamalarını beklerdik. Ama futbolculara da anlayış göstermeliyiz. Federasyonumuz maç tarihlerini saptarken daha dikkatli davranmalı. Çünkü birkaç gün önce Kupa Finali oynadık, G.Saraylılar sevindi, F.Bahçeliler üzüldü. Fatih Terim onları Karadağ maçına motive edebilmek için hayli zorlandı. Ne olursa olsun milli takımımızın rakibimiz önünde baskılı oynayıp rakibi hatalara zorlaması gerekti. Ama ne Şener, ne de hücumcu kimliğiyle tanıdığımız Caner kanatlardan gidemediler, ya da düşünmediler. Arda'nın (yorgunluğuna rağmen en iyiler arasındaydı) çabası dışında orta alanda etkin olamadık. Hakan Çalhanoğlu'nun dışarı giden sert şutu dışında varlık gösteremedik. Cenk Tosun bekleneni veremedi. Terim, Çin'den hazır gelen Burak Yılmaz'ı ikinci yarıda Cenk'le çift santrfor oynattı ama netice alamadık. Milli Takımımızın esas problemi defansın göbeği. Mehmet Topal ile Ahmet Çalık iyi niyetle mücadele ettiler ama Avrupa Şampiyonası için yetmez.
Dua edelim Serdar Aziz iyileşsin, Mehmet Topal yine ön libero oynasın. Aksi halde bu ikilinin kademe hataları, yan toplardaki zaafı rakiplerin ekmeğine yağ sürer. Terim'in, Altınordu'lu genç Çağlar Söğüncü'yü Milli Takıma kazandırmasını alkışlamıştık. Dün gece Danimarka Ligi'nden 18 yaşındaki Emre Mor'a forma vermesi güzeldi. Bu delikanlı belli ki çok iyi kumaş...Dalıyor, topuk pası atıyor, dikine oynuyor, milli takım uzun yıllar yeni bir yıldız kazanmanın mutluluğunu yaşayabilir.
Maç tam bitiyor derken Mehmet Topal'ın kafa golü hataları örttü.