16 yaşındayım, İzmir'in köklü amatör takımı Çayırlıbahçe'de oynuyorum.
Şimdi yerine salon ve havuz yapılan Alsancak'taki Halk Sahasında amatör karmaya Göztepe ile özel maç bağlamışlar, ben de karmadayım. Göztepe'de o zaman Sedat, Semih ağabeyler var, iyi oynadım, 2 de gol attım. Maç bitti, Göztepe'nin sembol ismi Abbas Göçmen seslendi, "Hey sarı, Göztepe'de oynamak ister misin?" dedi. Nasıl istemem ki, koşa koşa gittim, Göztepe serüvenim böyle başladı.
Bunları geçmişten geleceğe köprü kurmak için yazıyorum. Herkesin birbirini tanıdığı, tamamladığı, başarıya aç Efsane kadronun Avrupa'da at koşturduğu dönemleri burada tekrarlayacak değilim. Ama Göztepe'nin en ümitsiz zamanlarda en olmadık zaferleri kazandığını herkesin bilmesi gerek. Aklımda kalan üç örneği vereyim:
1- Atletico Madrid zaferi, 2-0'lık ilk maçın rövanşını 3-0 almamız. 2- 1968'de Ankara'da Fenerbahçe ile Cumhurbaşkanlığı Kupası Finali oynuyoruz. Fener, Nedim Doğan'ın golüyle ilk yarıyı 1-0 önde kapadı ama ikinci yarı 3 atıp şampiyon olduk. 3- Ligde bir zamanların Fikri'li kadrosuyla güçlü Ankara Demirspor'la oynuyoruz. 3-0 mağlup durumdayız. Son 17 dakikada 4 gol attık ve 4-3 kazandık. O nedenle Göztepeli futbolcuların damarlarındaki asil kanla Play-Off finalinde bir şahlanış yaratıp şampiyon olacağına yürekten inanıyordum.
Ne mutlu ki başardılar. Hem de gitti denilen bir sırada 90+5'te Jahoviç'in harika golüyle.
Antalya'daki finale 20 bin kişi gitti, pekçok kişi de bilet bulamadığı için gidemedi. En az 50 kişi bilet bulabilirmiyim diye beni aradı, düşünün ilgiyi. Aslında üniversitelerin Göztepe'nin bir minibüslük taraftardan 50 binlere nasıl ulaştığı yolunda tez hazırlaması gerekir. Almanya'nın Dortmund takımını örnek veriyorlar da, bana göre Almanların seyirci patlamasının Göztepe'nin yanında esamesi okunmaz. Ki bu taraftar amatör kümede bile takımından kopmadı. Netice:
Göztepe tarih yazdı, yeniden İzmir'i Spor Toto Süper Lige taşıdı. Başkan Mehmet Sepil'i, tüm yönetici arkadaşlarını, takımın her zaman yanında duran maddi, manevi destekçi Mustafa Güres'i, Yılmaz Vural ve teknik ekibini, çorbada tuzu olan tüm Göztepe çalışanlarını ve muhteşem Göztepe taraftarını candan kutluyorum.