Onlar futbolun güzelliklerini de yaşadılar, sevincini ve coşkusunu da... Örnek projeler ve futbolun organize uygulamaları ile de Süper Lig'e geldiklerinde bırakın İzmir'i Türkiye'de de el üstünde tutulan bir takım oldular. Güzel günlerdi doğrusu, yaşanası ve geleceğe taşınması gereken... Sevinç doluydu. Sürdüremediler başlangıçtaki başarılı ortamı. Dayanışmayı bir adım ötesine taşıyamadılar. Türk futbolunun geleneksel rahatsızlıkları kulüp içinde önlenemez bir hızla yayıldığında Bucaspor, geldiği yere dönmüştü bile! Sonrası malumunuz... Yönetici anlaşmazlıkları yitip giden ve hesabı sorulamayan milyonlarca lira... Hesapsız transferler teknik adam değişimleri birbirine düşmüş taraftar grupları ve bitmek bilmez küfürlü çekişmeler!. Ne oldu sonuçta? Kaynayan Bucaspor'u hızla eritti. Mutlu musunuz beyler? Varın şimdi Bucaspor üzerinden hesap yapmaya devam edin! Bu yazdıklarımız Bucaspor'un gerçeği. Değişir mi? Dünkü Adana Damirspor galibiyetiyle sadece matematiksel olarak umutlar tazelenmiştir. Sarı-lacivertli futbolcuların teknik direktör Levent Eriş'le birlikte onur mücadelesi bir anlam kazanmıştır. Ama rakiplerin kazanıp yitirdikleri puanlar Bucaspor gerçeğini değiştirmiyor. Sadece son haftaya bırakıyor. Sözün özü olarak bu takım Adana Demirspor'un ardından Osmanlıspor'u da deplasmanda yenerek ligde kalacaktır. Sezon sonunda Levent Eriş mucizesi mutlaka gerçekleşecektir. Ne yaptı Eriş; Önce takımın motivasyonunu üst düzeye çıkardı. Ardından Adana Demirspor maçının ikinci yarısında tam da yerinde değişiklikler yaptı. Sağ beke Hüseyin'i monte eden Eriş, hücum gücünü iki katına çıkarmak için Burak Can'ı prangadan kurtardı, sola attı. Deniz'i de oyuna alarak "Bu sahada yenilmeyeceğim" dedi. Öyle de oldu. Şimdi son 90 dakika... Ya sezonun emeği boşa gidecek, ya da Bucaspor bu girdaptan kurtulacak. Bekleyip göreceğiz...