Bucaspor uçuruma gidiyor

Bucasporlu taraftarların takımlarının ligdeki gidişiyle ilgili endişelerini ben de paylaşıyorum. Sarı-lacivertli takım sürekli dalgalı denizde yüzmekten salimen karaya çıkmayı zor başaracak gibi. Bir hafta bakıyorsunuz 4 atıyor, ertesi hafta 4 yiyor. Geçen hafta Sivas Belediyespor'u deplasmanda mağlup edince dün Arena'ya büyük ümitle koştuk. "Evinde Kartal'ı yener de, tehlikeli bölgeden kurtulma yolunda önemli bir adım atar" diye. Yanılmışız. Sarı-lacivertliler, "Görevimiz tehlike"yi izletmeyi çok seviyorlar galiba. Kartal yenilgisiyle puan cetvelinde sondan ikinci sıraya çakıldı. Elbette yeni teknik direktör Suat Kaya'nın bazı asları kadro dışı bırakıp gençlere yönelmesine anlayışla karşılıyoruz ama tecrübeli yıldızlar da bu ligde maç kazandırır. Yani Bucaspor'a gerekli olan genel bir barış. Eskiler, yeniler, ustalar-gençler biraraya getirilip en ideal yol bulunmalı, takımın düşme tehlikesinden uzaklaştırılmasının sağlanması gerek. Dünkü maça geçecek olursak... Üç as futbolcu Erkan, Mehmet İncebacak ve Berkin sakat. Kadroda yoklar. Teknik direktör Suat Kaya ne yapsın. Gençleri sürüyor rakip Kartalspor önüne. Tribünler boş. 200 kadar desek doğru olur. Bir de onlar aralarında bölünmüşler. Aykırı tezahüratlar. Oysa Bucaspor'un düze çıkması için taraftarının birliğine, bütünlüğüne de ihtiyacı var. Sizin anlayacağınız sorunlar giderek büyüyor. Önlem olarak ufukta bir ışık da görünmüyor sarı-lacivertlilerde. Maç öne çıkacak bir durum yok. Hele maçın son 4 dakikasında Fırtınalar'ın teknik patronunun saha kenarından futbolcularının yaptığı bir hatadan sonra, "Bu saatten sonra ben mi öğreteceğim o hareketi nasıl yapacağını" demesi, durumun hiçte iç açıcı olmadığını gösteriyordu. Bugünden itibaren "Bucaspor'da neler oluyor?" diye sormak da yanlış. Bence "Bucaspor nasıl kurtulur. Ne yapılmalı" diye sormak daha