Golcü lazım golcü

Altınordu PTT 1.Lig'in en genç takımı. Yuvadan yetiştirdiği yıldızlarıyla tamamı yerli kadrosuyla yabancılı her rakibe kafa tutuyor. Bir taraftan yeni yıldızları vitrine çıkartırken, diğer taraftan da sportif başarı bekleniyor. Bu arada da yıldızlara Türkiye'deki büyükler dahil Avrupa'dan bile müşterilerin çıkması kırmızı-lacivertlilerin ayarını bozuyor. Daha 19-20 yaşındaki böylesine genç oyuncuların kafasının karışmaması imkansız. Yani Altınordu'nun en büyük dezavantajlarından birisi yine dış etkenler. Haftalardır yazılıyor çiziliyor Çağlar yok oraya, yok buraya gidiyor diye... Bu durum sadece Çağlar'ı değil, diğer oyuncuları da etkiliyor. Bazen bu haberler Altınordu'nun bile önüne çıkıyor. Olan da Altınordu'ya oluyor. Ama ne varki dünkü maçı bundan biraz ayırmak gerek. Evsahibi Şeytanlar dün gerçekten çok iyi oynadılar. Karşıyaka ve Samsunspor zaferlerinin arkasına Boluspor'u ilave etmek istediler. Ve birçok da gol pozisyonu ürettiler. Özellikle Murat Yılmaz'ın, Yener'in ve Arif'in ard arda gelen birçok pozisyonu vardı ki inanın Boluspor'un kalecisi Soner olmasa maç farka giderdi. Soner öylesine kilit zamanlarda öylesine önemli kurtarışlar yaptıki takımını ayakta tuttu. Ancak, genç Altınordu herşeye rağmen saldırmaya ve gol aramaya devam etti. İnanın o kadar çok kaçan gol pozisyonu vardı ki Bolu'nun ayakta durması bizleri bile hayrette bıraktı. Ama ne varki atamayana atarlar kuralı dün de Atatürk Stadı'nın dondurucu havasında işledi ve Boluspor'un son 5 dakikada attığı goller herkesi buz gibi yaptı. Evet, iyi oynamak, bol gol pozisyonuna girmek önemli unsurlar ama sonuca da gitmek gerek. Altınordu, haftalardır yazıyoruz skorer bir golcü almadı alamadı. Bunun da eksikliğini dün çekti, belki önümüzdeki haftalarda çekmeye devam edecek. Sonuçta gol olmayınca galibiyet olmuyor, galibiyet olmayınca da iyi niyetli futbol ne yazık ki karşılığını alamıyor.