Altınordu'nun lig'de yabancısız mücadele etmesi, yetiştirdiği ve vitrine çıkardığı gençlerle elde ettiği başarılar, Türkiye çapında sempati yarattı. Herkes kırmızı-lacivertli gençlerin tutkunu oldu. Çağlar Söyüncü Almanya'nın Freiburg takımına gitti, Werder Bremen'i yendikleri son maçın en iyileri arasındaydı. Cengiz Ünder Başakşehir'e gitti, Akhisar maçının kahramanıydı. Harika bir gol attı, şahane iki gol asisti yaptı. Ama bu ikili mi sadece, gerisi de geliyor.
Kaleci Erce'den başlayarak, solaçığına kadar, Sinan'ıyla, Yusuf Acer'iyle, Erdoğan Yeşilyurt'uyla, hemen tüm oyuncularıyla kutlamak gerek. Bir de Umut'ları var, Umut Sözen. Dün Ege derbisinde öyle bir gol attı ki TV'lerde jenerik olur. Takımın basketbol fizikli defans oyuncusu Sinan kornerden gelen topa adeta havalanarak mükemmel bir kafa şutuyla takımının devreyi 2-0 önde kapamasını sağladı. Geçen sezon gol sıkıntısı çeken Altınordu bu sezon gole ulaşmakta fazla zorlanmıyor. Dünkü maçı galibiyetle bitirerek puanını 13'e yükseltti. Tribünde konuştuğum yöneticiler sürekli Göztepe önünde uzatma dakikalarında kazandıkları maçı kaybettiklerine değinerek hayıflanıyorlar, "O maçı da kazansaydık şimdi play-off'un en iddialı takımları arasındaydık" diyorlar. Ama şimdiki durumda play-off yoluna sokmuş görünüyor Altınordu puan cetvelinde iki basamak daha yükseldi 8. sıraya çıktı. Denizlispor kötü mü? Kesinlikle hayır ama, bir deplasman takımı bu kadar gol hovardası olamaz. Perovic gibi bir usta daha 2. dakikada yüzdeyüz gol kaçırırken, devre biterken de yine Perovic ve Kappel gol pozisyonlarını inanılmaz şekilde harcadılar. Yedikleri ikinci gole defans ve Necati'nin ortak hataları vardı. İkinci yarıda Barış Örücü'nün nefis golüyle umutlandılar ama gerisini getiremediler. Ali Tandoğan Andre Moritz'i geç oyuna aldı. Ben Denizlispor'un tehlike yaşayacağını sanmıyorum. Ama yine de tedbiri elden bırakmayarak çok dikkali olmalılar, özellikle evlerinde kazanmalılar.