Sivasspor kadrosunu görünce İzmir'de ve Ege'de piyasa yapıp kırmızı-beyazlı takıma gidenler için hayıflandım doğrusu. Kaleci Altay'lı Ali Şaşal'dan başlayarak, yine Altay'dan İbrahim Öztürk , Göztepe'den Tolgahan Acar ile Ergin Keleş, Altınordu'dan Kerim Avcı, Karşıyaka'dan Rıdvan Şimşek, İzmirspor ve Manisa'dan Yiğit İncedemir. Egelileri ekleyelim: Denizlispor'dan Brezilyalı Leandrinho, Denizli ve Akhisar'dan Ahmet Cebe ve üstüne üstlük Akhisar'ın parlattığı Yunanlı golcü Theofanis Gekas. Yıldızlara ek: Burhan Eşer, yabancılar John Boye ve Oumari.
Ne diyelim; Sivas'ta para var, huzur var, hedefe odaklanmış. Hocaları Mesut Bakkal da bizden fışkırma.
Salihli ve Denizli.. Ve karşılarında bizim Altınordu. Altyapıdan yetişen gençler topluluğu. Türk çocuklarıyla Türk futbolunu yüceltmeyi hedefleyen, yabancı futbolcuları veto eden Şeytanlar. Tabii ki maç öncesi tartıda Sivasspor ağır basıyordu.
Altınordu başabaş, dişe diş oynadı Şeytanlar'dan umudumuz, zorun oyunu bozacağı, 90 dakika mücadelenin puan veya puanlar getirme ihtimaliydi. Öyle de oldu. Sivasspor hızlı hücumlarla A.Ordu defansında gedikler açmaya çalıştı ama gole varacak son vuruşları yapamadı.
Hüseyin Eroğlu da Sivasspor'u iyi etüt etmişti. Orta alanı kalabalık tutarak kontrataklarla gole gitmeye çalıştı. İlk yarıda Sivasspor'un Ergin Keleş'le kaçırdığı bir gol vardı ki kabus yaşandı. A.Ordu'nun genç kalecisi Erce bir yetenek ama yan topları tokatlamaya çalışmak yerine yumruklamalı.
A.Ordu neticede şampiyon adayından son derece önemli bir puan kopardı. Maç boyu Göztepe'ye, "Kardeş takımımız Gakkoşlar" diyerek 5-2'lik yenilgiyle ilgili gönderme yapan Sivaslılara da İzmir Güçbirliği adına önemli bir cevap verdiler.