İzmir kulüplerinin ekonomik çöküşü, Süper Lig'e veda eden takımlarımızın sonunun başlangıcıydı... Sıcak para girişinin her küme düşüşte daha da eksilmesi, bütçeleri açıklara sürükledi. Önlem yerine "popülist politikalar izleyip" para saçımına "dur" denilmeyince borç yığını ile karşı karşıya kalındı. Bu hikaye uzun... Başrollerde Karşıyaka var. 105 yıllık çınar, her yıl bütçeye büyük katkı koyan Yaşar Holding ve Onursal Başkan Selçuk Yaşar gerçeği!
CAMİA ÇARESİZLİK İÇİNDE
Önemli katkıya karşın, gelmiş geçmiş tüm yönetimlerin kulübü borçlandırmaları karşısında Holding yönetimi uzun yıllar sonra çareyi sponsorluğu salt basketbol şubesine yönlendirmekte buldu. Ne var ki Mutlu Altuğ yönetimi, tek kasaya dönünce, borç sarmalına, yerli ve yabancı sporculara ödenmeyen borçları nedeniyle transfer yasaklısı konumuna düşüldü. "Koca Çınar" KSK, tarihinin en zor günlerini yaşarken, camia da çaresizlik içinde. Bugün 54 milyon liraya varan borçların nasıl büyüdüğü çok açık. Ancak bunlar bilinmiyormuş gibi sorgulanıyor!
PROJELER ÜRETİLMELİ
Oysa Karşıyaka sahilinde ya da çarşısında şöyle bir dolaşsalar, çoğunu görmüş olacaklar ve hesap sorabilme olanağını da çoktan kaçırmış olduklarını farkedecekler!
Bu camia yıllarca Yaşar Holding'den gelen paraların hesabını sormadı. Karşıyaka'nın öz evlatları, her zorlukta kapılarını çaldıkları Hüseyin Hamamcı, Rıza Tuyuran, Recep Umut ve Ülken'lerin dışlanmasına, alt yapının göz göre göre yokoluşuna izleyici kaldı. Artık hayal peşinde koşmayarak özüne döneceksin.
Har vurup harman savuracak para da yok.
"Pamuk eller cebe" diyerek borç batağından nasıl kurtulacağının projesini üreteceksin.
"Koca Çınar"ın kurumaya yüz tutan dallarına su taşıyacak gücü bulması çok mu zor ?