2016 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
Edebiyat alanında Mustafa Kutlu, Sosyal Bilimler alanında Prof. Dr. Kemal Haşim Karpat, Müzik alanında Prof. Dr. Erol Parlak, Sinema alanında Şener Şen, Geleneksel Sanatlar alanında Feridun Özgören, Vefa Ödülü dalında ise merhum Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver ödül aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül töreninde yaptığı konuşmada şöyle dedi: Türkiye'nin kültür, sanat ve ilim hayatına katkı sağlayan herkes bu ülkeye çok büyük hizmet vermektedir. Esasen kültür- sanat alanında gelişmeyen bir ülkenin gerçek manada bağımsız olabilmesi, en azından bağımsızlığını sürdürebilmesi mümkün değildir. Ülke olarak maalesef bu gerçeği yeteri kadar idrak edemediğimizi kabul etmek mecburiyetindeyiz.
Sanatta yanlış strateji
Son iki asırdır arka arkaya maruz kaldığımız travmalar bizi beka sorunumuza öylesine odakladı ki diğer hususlara yeteri kadar zaman ayıramadık.
Sonuçta yeni devletimizi dışardan kurarken pek çok alan gibi kültür sanat konusunda da bana göre yanlış bir stratejiyi tercih ettik. Türkiye'nin geçtiğimiz 14 yılı altyapıdan ekonomiye, dış politikadan sağlığa kadar pek çok alanda tarihi başarı hikayeleriyle doludur. Sadece iki alanda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamamış olmaktan dolayı fevkalade üzgünüm. Bunlardan biri eğitimdir, diğeri kültür-sanattır. Önümüzdeki dönem, bu iki alanı önceliklerimizin en başına çıkarmak mecburiyetinde olduğumuza inanıyorum. Eğitimle kalıcı hale getirilmemiş, kültür-sanatla tahkim edilmemiş bir kalkınmanın bizi götüreceği yer zevksizlik, sevgisizliktir, karanlıktır. Nitekim bunun sancılarını her alanda yaşıyoruz. İhtiyacımız milletiyle barışık, hür aydınlar Kendi kültür, sanat, ilim eserlerimizle tüm dünyada konuşulacağımız, tüm dünyayı etkileyeceğimiz günlerin yakın olduğuna inanıyorum.Kalıcı, baki olana kültürü ve sanatı irfan ve hikmetle yoğurarak ulaşabiliriz. Bunun için milletine tepeden bakan, onu hor gören, saplantılı aydınlara değil, gerçekten hür düşünceli ama aynı zamanda kendi tarihi ve milletiyle barışık münevverlere ihtiyacımız var. Yaşadığımız diğer krizler gibi kültür, sanat, ilim üretimi krizinden de ancak bu şekilde kurtulabiliriz. Cumhurbaşkanı olarak doğru yapılan tüm çalışmalara destek oluyorum, olmayı sürdüreceğim."
Doğru hikayeler çatışma yaratmaz
Törende konuşan oyuncu Şener Şen, "Canlandırdığım karakterleri iyiye, doğruya ve güzele hizmet etmesi için rol aldığım hikayeleri özenle seçmeye çalıştım. Bazen hiçbir şey yapmadan öylece bekledim. Bir aktör için intihar sayılabilecek kadar uzun yıllar, beğeneceğim bir hikayede o rolü bekledim. Çok değerli, yaratıcı yol arkadaşlarım oldu. Birlikte Türk halkına mal olan hikayeler anlattık. Halkımızın kendinden bir şeyler bulacağı karakterler yarattık. İyiyi, doğruyu ve güzeli arayan toplumların her zaman barış içinde yaşayacağına inandım. Aynı şekilde doğru hikayelerin de toplumda çatışma yerine sevgi ve saygıyı hakim kılacağına inanıyorum. 75 yaşında hala bu inanış doğrultusunda yürüyorum. Bu inanç beni ayakta tutuyor. Bu ödülü toplumsal barışımıza bir katkısı olması umuduyla kabul ediyorum" dedi.