İŞTE TÜRKİYE'NİN İSTİKRARSIZ KOALİSYON DÖNEMLERİNDE GEÇİRDİĞİ EKONOMİK KRİZLER:
TÜRKİYE 5 AY CUMHURBAŞKANSIZ KALDI
1980 KRİZİ: 6 Nisan 1973'de Cumhurbaşkanı seçilen Fahri Korutürk'ün 7 yıllık cumhurbaşkanlığı süresinin dolmasına yaklaşık bir ay kala Meclis'te Cumhurbaşkanlığı seçimi için ilk oylama yapıldı. Başta CHP ve Adalet Partisi (AP) olmak üzere, pek çok partinin bir aday etrafında uzlaşma sağlayamadıkları seçimde, turların devamı boyunca pek çok aday çıktı. 5.5 ay süren 118 birleşimde Cumhurbaşkanı seçimi için yapılan 115 turda sonuç alınamadı ve ülke 5 ay 6 gün Cumhurbaşkansız kaldı. Hükümet boşluğundan doğan siyasi istikrarsızlık ekonomik göstergeleri de kötü yönde etkiledi.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, 1970'lerin ortalarından itibaren artan terör olaylarını ve TBMM'nincumhurbaşkanını seçememesini bahane ederek 12 Eylül 1980'dedarbe yaptı. 1979'da yüzde 79 olan enflasyon, 1980'de yüzde 93'e fırladı. Kişi başına düşen milli gelir 2 bin 83 dolardan bin 566 dolara düştü. Yüzde 1.5 olan büyüme oranı yüzde -2'ye geriledi. Dış ticaret açığı iki katına çıkarak 4 milyar dolara ulaştı.
MİLLİ GELİR YÜZDE 30 AZALDI
1994 KRİZİ: 1980'de başlayan iç borçlanmanın 90'lı yılların ortalarında taşınamaz hale gelmesi ve Merkez Bankasının ekonomiye müdahale edecek rezervinin olmaması krizin tüm ekonomiye yayılmasına sebep oldu. Tansu Çiller'in Başbakanlığında Doğru Yol Partisi ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin kurduğu koalisyon hükümeti döneminde yaklaşık 500 bin kişi işini kaybetti. Kişi başına düşen milli gelir 3 bin 177 dolardan 2 bin 200 dolara düştü. Yüzde 7 olan büyüme oranı -5'e geriledi. Enflasyon yüzde 71'den yüzde 125'e fırladı. Türk lirası dolar karşısında yüzde 14 oranında değer kaybetti.
GECELİK YÜZDE 7 BİN 500 FAİZ
2001 KRİZİ: DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in 1999'da MHP ve ANAP ile kurduğu koalisyon hükümeti Şubat 2001'de toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında Türkiye tarihinin en ciddi krizlerinden birine imza attı. MGK'da dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlattığı ve ardından dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in "Bu bir siyasi krizdir" açıklamasını yaptığı gece borsa yüzde 15 düştü. Devletin zirvesinde yaşanan gerginliğin ateşlediği ekonomik kriz piyasaları altüst etti. Gecelik faizler yüzde 7 bin 500 ile tarihinin en yüksek seviyelerine ulaştı. Yurt dışı sermaye çıkışları hızlandı.
Sadece 2001'de yaklaşık 14 bin 500 şirket battı. 2000 yılında 6.5 olan işsizlik oranı 2001 yılında 8.4'e yükseldi. Bir önceki yıl yüzde 39 olyan enflasyon 68.5'e çıktı. Kişi başına düşen milli gelir 4 bin 200 dolardan 3 bin 50 dolara düştü. Dış ticaret açığı 10 milyar dolardan 15 milyar dolara yükseldi. Büyüme oranı yüzde 6'dan yüzde -5'e geriledi.
MEGA PROJELER BÜROKRASİYE TAKILMAYACAK
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte mevcut hükümet sistemi ve koalisyon hükümetlerindeki çok başlılıktan kaynaklanan ekonomik krizler tekrar yaşanmayacak.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi belirsizliklerin ortadan kalkarak güven ortamının sağlanmasına yol açacak. 2002'den bu yana istikrar çizgisini yakalamış olan ekonomik ve siyasi atmosfer 2017'den sonraki süreç için de güvence altına alınacak. Ekonomi politikaları tek merkezden takip edilerek projeler bürokratik engellere takılmadan daha kısa sürede gerçekleştirilebilecek.
Bürokratik etkinlik artacak, yürütmenin tek elde toplanması ile birlikte bürokrasideki tıkanıklık son bulacak. Türkiye 2023 hedefine hızlı ve emin adımlarla ilerleyebilecek.
AK PARTİ GÜVENCE OLDU
3 Kasım 2002 seçimleriyle AK Parti hükümetinin tek başına iktidar olmasıyla birlikte Türkiye siyasi ve ekonomik istikrar sürecine girdi. 2001 krizinin etkileri liberal ekonomi politikalarıyla silinmeye ve ekonomik göstergeler iyileşmeye başladı. 2003'de kişi başına düşen milli gelir 3 bin 50 dolardan 4 bin 500 dolara yükseldi.
Ekonomi rayına oturdu, büyüme oranı -5'ten yüzde 5'e yükseldi.
Enflasyon yüzde 54'ten yüzde 25'e geriledi. Faiz yüzde 46'dan yüzde 24'e düştü. Son 15 yılda;
- Türkiye tek basamaklı enflasyonu gördü. Sadece 2008 ve 2011'de enflasyon yüzde 10 oldu,
- İhracat yapılmayan ülke kalmadı. 2003'de 47 milyar dolar olan ihracat hacmi 2016'da 142 milyar dolara yükseldi,
- 2010'da yılında yüzde 9'luk büyüme rekoru kırıldı,
- 2014'de Türkiye'nin, borç almak için kapısını aşındırdığı IMF'ye borcu kalmadı,
- 2003'de 26 olan havalimanı sayısı 2016'da iki katına çıkarak 52 oldu,
- Son 15 yıl aynı zamanda büyük projelerin de hayata geçirildiği dönem oldu. Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim köprüsü, Ordu-Giresun havalimanı, Osman Gazi köprüsü, yüksek hızlı tren projeleri, Bolu dağı tüneli hayata geçirildi. İstanbul'a üçüncü havalimanı ve Kanal İstanbul projelerinde mesafe alındı.