TANSU EDİP GÖKBUDAK
İzmir'de acil seviyede kalp nakli bekleyen ve yapay kalbini çantasında taşıyan 19 yaşındaki hemşirelik öğrencisi Burçin Meşe, İstanbul'dan bağışlanan bir kalple hayata yeniden tutundu.
Genç kız yıllardır yanında taşıdığı ve içinde yapay kalp bulunan çantadan da kurtuldu. İstanbul'da ölen bir gencin bağışlanan kalbiyle hayata tutunan Meşe en büyük hayalinin yürümek olduğunu ve bunu gerçekleştirdiğini söyleyerek, "Tam anlamıyla iyileşince organ nakil hemşiresi olabilmek için ne gerekiyorsa yapacağım. Organ bağışı neferi olacağım" dedi.
Burçin Meşe, 4 çocuklu bir ailenin 2. çocuğu olarak Ağrı'da dünyaya geldi.
Ablası hemşire olduğu için o da hemşire olmaya karar verdi. Van'da sağlık meslek lisesinde öğrenim görmeye başlayan Meşe'ye, 2013 yılında kalp yetmezliği teşhisi konuldu. Dünyası başına yıkılan Meşe, buna rağmen yılmayarak eğitimine tedavi göreceği İzmir'de devam etti. Fakat genç kızın sağlık durumu her geçen gün daha da kötüye gitti.
En sonunda organ nakli için Sağlık Bakanlığı Ulusal Acil Çağrı listesine kaydedildi.
TUĞRA'NIN ÖLÜMÜ YIKTI
Kalp nakli beklediği anlarda hep ümitli olan, ancak kendisi gibi acil nakil bekleyen 7 yaşındaki Tuğra Dizyörür'ün yaşama veda etmesi ile ümitleri kırılan genç kız, İstanbul'da bir gencin kalbinin bağışlandığı haberiyle yaşama sevincine yeniden kavuştu.
Genç hemşire adayı hemen ameliyata alındı. Doktorların yoğun çabasıyla 7 saat süren ameliyatın ardından genç kıza takılan kalp atmaya başlamıştı.
Genç kız ameliyattan uyandığında önce her zaman yanında taşıdığı yapay kalp çantasını aradı, ancak bulamadı.
Ardından göğüs kafesinde bir kuş var sandı. Bu, yeni kalbiydi. Burçin Meşe, "Son anda nakil yapılmış. Bir gün daha dayanamazmışım. Doktorların bana söylediği kalbimin bıçak değer değmez patladığı" dedi.
'EVLATLARININ KALBİ BENDE ATIYOR'
Hayata bağlandığı ilk anda kalbini kabullenemediğini kaydeden Burçin Meşe, "Kalp atışı nasıl bir şey unutmuşum. Doktorlara 'Bu kalp ağrıyor. Benim kalbim mi?' diye soruyordum. Nakil sonrası bana organları bağışlanan gencin ailesine ulaşmaya çalıştım ama olmadı. Onlar da benim ailem artık. Onların evladının kalbi bende atıyor. Onlara ulaşıp teşekkür etmek istiyorum. Bana bir hayat bağışladılar" dedi.
AİLECEK ORGAN BAĞIŞLADILAR
İnsanın organ naklinin önemini kendi başına gelmeden anlamadığını kaydeden Meşe, "Türkiye'de ne yazık ki hala organ bağışı çok yetersiz. Her yıl binlerce insan organ bağışı olmadığı için yaşama gözlerini yumuyor. Organlar toprak olmasın istiyoruz. Biz de bütün aile olarak organlarımızı bağışladık" diye konuştu.
BİR SÜRE NORMAL ÇANTA BİLE KULLANMAYACAĞIM!
Ameliyatın ardından yaklaşık 1 ay hastanede kaldıktan sonra taburcu olan Meşe, özgürce yaşadığı yeni hayatının kapılarını Yeni Asır'a açtı. Genç kız "Artık korkmadan, yorulmadan yürüyorum.
Yeniden doğmuş gibiyim" derken en büyük hayali olan yürümeyi gerçekleştirdiğini söylüyor. Hastalığı boyunca kendisini en çok etkileyen durumun yanında taşıdığı yapay kalp çantası olduğunu belirten Meşe, "Bu çanta nakil olana kadar benim gerçek kalbim gibi oldu. Ama artık yük olmaya başlamıştı. Çanta yüzünden tek başıma dışarı çıkamıyordum. Yanımda mutlaka çantayı bilen birisi olmak zorundaydı.
Bakımı çok zordu. Uzunca bir süre normal çanta bile kullanmayı düşünmüyorum" diye konuştu.