Bir TV programında duydum:
Genç delikanlıya, yaşça olgun olan bey sordu: Niye herkes seni seviyor, dedi... Genç, beklemediği bu soru karşısında yarısı şaşkınlık, yarısı gurur dolu bakışlarla cevapladı: bilmiyorum... Ağabeyi yaşındaki beyefendinin son cümlesi ise vurucuydu: Kurtlar kuzuları sever çünkü. Bir başka deyişle kuzu gibi yetiştirdiklerimizin etrafında kurtlar eksik olmayacak... Üstelik sahte sevgi gösterileri ile. Hepimizin öncelikli amacı ülkesine ve dünyaya faydalı olacak bireyler yetiştirmek. Bunun için de gerekli donanımı edinmesine çabalarken, insani değerlerimizi de göz ardı etmemeye çalışmalıyız...
MÜCADELE EDEBILMELI
Çocuklarımız saygı ve sevgi dolu ilişkilerle büyüsünler, kendi hayatlarında da uygulasınlar...
Ancak saygı kavramının içini doğru doldurmamız, kuzucuklarımızın yeri geldiğinde kurtlarla da mücadele edebilmesini sağlayacaktır. Saygılı olmanın, başkalarına hep evet demek anlamına gelmediğini bilmeli örneğin... Hayırı olmayanın evetinin de hükmünün olmayacağını da...
Sadi Şirazi'nin 'Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyin ki, koyun gibi güdülmesinler sözünden hareketle; değerlerine bağlı, özgüvenli kuzucuklarımız, özdeğerlerini keşfedip içini de doldurduklarında hiç kuşkusuz ülkemizi ve dünyayı çok daha iyi yerlere taşıyacaklar..
Üstelik adı medya, terör, uyuşturucu taciri ya da hepsini sayamadığım nice kurtlara yem olmadan... Belki de ilk öğretmemiz gerekenlerden biri, 'doğrunun destek istemeyeceği 'olmalı.
Mazlumun yanında olmak, doğru bildiğini tek başına kaldığında dahi savunabilmek, haksızlık karşısında susmamak, ilk kazanmaları gereken değerlerden çocuklarımızın. Yalnız kalmak pahasına bile olsa... Sahte kalabalıklardan çok daha tehlikesiz olacaktır bu tür bir yalnızlık.
UZUN VE KISA VADEDE
Yani, popüler olmanın önemsizliğini kavratabildiğimizde, asıl huzurun çok kişi tarafından değil de kendi içinde onaylanmaktan geleceğini öğrettiğimizde, sevilmek ya da kabul edilmek uğruna verilen ödünlerin gerçek sevgiden ve kendimizden uzaklaştırdığını anlatabildiğimizde, ilahi sevginin aslolan olduğunu gösterebildiğimizde, özsaygısını geliştirebildiğimizde ve bunun sonucunda diğer insanlara da saygı duymayı öğrettiğimizde, temel görgü kurallarını hayatının bir parçası haline getirebildiğimizde...
Kısa vadede, okullardaki zorbalığı, bencil ve şımarık davranışları sonlandıracağız. Uzun vadede ise, toplumumuzun değerlerine sahip çıkan, dik durmayı bilen, özgüvenli ve sürekli kendini geliştiren, merhametli, nazik hanımefendi ve beyefendiler ile ülkemizi çok daha ileriye taşıyacağız.
Öyleyse, kendi kendine yetebilen çocuklar için helikopter ebeveynlikten vazgeçip, baskıcı olmayan kontrol yöntemlerini seçmeli, fikirlerini dinleyip önem göstermeliyiz.
Temel kurallardan biri, çocuğun yapabileceği işleri onun adına yapmamak olmalı. Kimseyle kıyaslanmadığını, tüm özellikleri ile kabul edildiğini bilmeli çocuklarımız.
Sevgi ve denetim bir arada olmalı yani. Özgürlük sınırlarını da net bir şekilde bilmeli elbette.
Sonrası çok daha kolay olacak zaten...