• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
‘Neresiymiş bu İzmir’ dedirtiyoruz BURCU ILGIN

‘Neresiymiş bu İzmir’ dedirtiyoruz

burcu.ilgin@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.12.2019, 00:00
Dinçer, “Her yıl birkaç yüz yabancı sanatçıyı kente getirebilme başarısını gösteriyoruz. Festival sayesinde kente gelen yabancı sanatçılar ülkemizle ilgili olumsuz önyargıların silinmesinde çok etkili oluyor. Döndüklerinde bizim gönüllü kültür elçilerimiz oluyorlar” dedi

13 yılı geride bırakan İzmir Uluslararası Kukla Günleri, 5-22 Mart 2020 tarihinde 14'üncü kez gerçekleştirilecek. Festival İzmir'in birçok ülke tarafından tanınmasını sağlarken yabancı basının Türkiye'ye yakıştırdığı kötü imajı temizlemekte büyük rol oynuyor. 13 yıldır, festival döneminde İzmir'e dünyanın birçok ülkesinden gelen kukla tiyatrosu gruplarının kurduğu kültür bağları sayesinde hem İzmir'in çağdaş kimliği hem de Türkiye'nin sanıldığı gibi savaş ve terörün gölgesinde bir ülke olmadığı daha iyi anlaşılıyor. 13 yıldır sabırla festivali sürdüren İzmir Uluslararası Kukla Günleri Direktörü Selçuk Dinçer'e bu dev organizasyonun kente ve ülkeye kazandırdıklarını sorduk.


- Bu işler dışarıdan bakınca çok kolay görünüyor. Çok da sevilerek izleniyor. Kent için yararları saymakla bitmez. Neden sayıları artmıyor? Çünkü düzenlemesi çok kolay da ondan. İşin esprisi bir yana, bir sanat festivali düzenlemek bugünkü koşullarda akıllı adam işi değil. Seyirci gerçekten de bu işlerin çok kolay olduğunu sanıyor. Oysa hiç de öyle değil. Bir sanat festivali bir grup insanın kendini bu işe adamasıyla ortaya çıkıyor. 14-15 ay gibi bir süre gerekiyor. Bir festival gerçekleşirken bir sonraki festivalin hazırlıkları çoktan başlamış oluyor. Bitip tükenmeyen bir iş yığını oluyor sürekli önümüzde. Oyunların seçimi, gruplarla anlaşılması, birçok farklı ülkeden gelecek sanatçıların ve oyun malzemelerinin İzmir'e gelişgidişleri, transfer ve konaklamaları, salon ve etkinlik alanlarının ayarlanması, teknik ihtiyaçların giderilmesi, broşürlerin hazırlanması, halkla ilişkiler ve tanıtım çalışmalarının yürütülmesi, vs. Bütün bunlardan sonra festivalin finansal sorunlarının çözülmesi...

ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKAN AZ
- Asıl büyük zorluk bu sanırım...

Evet tabii ki. "Ne güzel ve yararlı bir iş yapıyorsunuz, tebrikler" diyen çok kişi var, "Biraz destek verelim" diyen neredeyse kimse yok. Festivalin, büyüklüğüne yakışan ilgiyi ve sevgiyi fazlasıyla görmesine rağmen, gereken desteği gördüğünü söylemek çok zor. İşte bu yüzden kente ve ülkeye çok yarar sağlayacak bu tip sanat festivallerinin sayısı artamıyor.

- Festivaller kentler ve ülkeler için ne ifade ediyor?
Belki de milyarlar dökülerek yapılamayacak uluslararası tanıtımlar, doğru kültür sanat politikaları ve sanat festivalleri sayesinde gerçekleşiyor. Elbette kent yönetimlerinin de şehri dünya vitrinine çıkaran etkinlikleri ve festivalleri desteklemesi, sayılarını artırması gerekiyor.


2 BİN SANATÇI 700 BİN SEYİRCİ
- 13 yıllık istatistiki veriler var mı elinizde?

"Olmaz mı? İzmir Uluslararası Kukla Günleri 13 yılda 48 farklı ülkeden 310 kukla tiyatrosu topluluğunu sanat severlerle buluşturdu. Bu süre içinde İzmir'e gelen yaklaşık 2 bin 250 yabancı sanatçının görev aldığı 500'e yakın oyun, 700 bin civarında seyirci sayısına ulaştı. Festival son yıllarda hep, dünyada her yıl düzenlenen kukla festivalleri arasında en büyük festival olmayı başardı. - Bu yılki festivalin geçen yıllardan farkı ne olacak? Öncelikle hem sayı hem içerik olarak daha büyük olacak. Bir de bu yıl Almanya'dan iki mask tiyatrosu geliyor. İçerik olarak en büyük farklılık bu olacak sanırım.

GÖNÜLLÜ ELÇİMİZ OLUYORLAR
- Kentin tanıtımına bu festivalin
katkısını nasıl tanımlarsınız?
Bu ölçekte bir festival düzenleyerek dünyada bir kıskançlık yaratıyoruz bir kere. 'Nereden çıktı bu festival' diye şaşıran çok insan var dünyada. Birçok festivalin dev bütçelerle yapamadıklarını biz burada, olmayan imkanlarımıza, bulamadığımız desteklere rağmen başarıyoruz. 'Neresiymiş bu İzmir?' dedirtiyoruz binlerce insana. Öncelikle bu büyük bir tanıtım. Her yıl birkaç yüz yabancı sanatçıyı İzmir'e getirebilme başarısını gösteriyoruz. Festival sayesinde kente gelen yabancı sanatçıların kentte gördükleri büyük ilgi ve kültür-sanat ortamı, kendi ülkelerine döndüklerinde daha geniş çevrelerin İzmir'i tanımasında ve ülkemizle ilgili olumsuz önyargıların silinmesinde çok etkili oluyor. Kendi ülkelerindeki basın yayın organlarında gördükleri yalan yanlış haberler yüzünden birçoğu çekine çekine geliyor İzmir'e ama festival sayesinde gelip, önyargılarından kurtulup geriye döndüklerinde hepsi bizim kültür elçilerimiz oluyorlar. Bundan daha olumlu bir tanıtım olabilir mi bir kent, bir ülke için?"


"EN AZ 10 FESTİVAL ŞART"
- İzmir binlerce yıllık kültür ve ticaret tarihi olan bir kent. Ancak son yıllarda sıklıkla, hak ettiği yerde olmadığı dile getiriliyor. Sizce de İzmir böyle mi?
"TAM da böyle. İzmir bazı açılardan olması gereken yerin çok uzağında. Bunların başında sanat ve kültür geliyor. İzmir'i her açıdan kalkındırmanın tek yolu sanata yatırım yapmak ve bu alanda markalar yaratmak. Böylece turizm de gelişir, ticaret de. Sanat üretmek konusunda ciddi sıkıntıları var İzmir'in. Toplasan kentin adını duyurabilen 3-4 festivali var. En az 10 nitelikli uluslararası sanat festivaline daha ihtiyaç var. Uluslararası bir festivalin yaptığı tanıtımı asla parayla yapamazsınız.

ZMİR'DEKİLER İNANMIYORDU"
BU festivali yapmaya başladığınızda size deli demediler mi? Demezler mi? Tabii ki dediler ama en çok da "Bırak bu işi İzmir'de böyle şeyler olmaz. Batarsın" Dediler. O günlerde hayallerimi anlatıyordum. Şimdi ise yaşananları anlatıyorum. Dolayısı ile biz bu festivalle İzmir'deki inançsızlığı da kırdık. Bir şeylerin yapılabileceğini, olabileceğini gösterdik.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA