• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Alım gücünde ne durumdayız? CAHİT SÖNMEZ

Alım gücünde ne durumdayız?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.06.2015, 00:00
İlk 20 ekonomi içindeyiz gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) büyüklüğüne göre... Geçen yıl dolar bazında milli gelir 800 milyar dolar büyüklüğüne gelmiş, kişi başına düşen gelirde 10 dolarlarda kalmıştı. 2014 yılında doların fırlaması doğal olarak her iki göstergenin de dolar bazında düşmesine neden olmuştu. Bu yılda da eğer yüzde 2,5-3 düzeylerinde bir büyüme yakalarsak GSYH TL cinsinden aynı oranda yükselecek demektir. Ama yıl içi ortalama dolar kuru daha fazla artarsa 2015'in GSYH'sı 800 milyar doların altında inecek. Tabi kişi başına düşen gelir de...
Ülkelerin gelişmişlik düzeyinin göstergesi olan bu parametre uluslararası karşılaştırmalarda çok anlamlı olmayabiliyor. Bu yüzden her ülkede yaşayan bireylerin gelirleri ile ne kadarlık ürün sepetine ulaştıklarının hesaplanması gerekiyor. Örneğin Türkiye'de yaşayan bir kişi 10 bin dolarlık geliri ile ulaşabildiği mal ve hizmetlerin aynısını başka bir ülkede yaşayan kişi elde etmek isterse ne kadar geliri ile bunu gerçekleştirebilir? İşte bu sorunun yanıtını satın alma gücü paritesi veriyor.

SIRALAMADA NEREDEYİZ?

Verileri derleyen TÜİK, satın alma gücü paritesini şöyle tanımlıyor; ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıklarını gidererek uluslararası anlamda fiyat ve hacim karşılaştırmalarına yönelik olarak geliştirilen bir yöntemdir. Ya da şu şekilde ifade edebiliriz: Farklı para birimlerinin satın alma gücünü eşitleyen bir değişim oranıdır.
2014 yılında satın alma gücü sıralaması 28 Avrupa Birliği ülkesi, 3 EFTA, 5 aday ülke ve bir de potansiyel aday Bosna Hersek'in endeks değerlerine göre yapılmış. 28 AB ülkesinin satın alma gücü ortalaması 100 değerine endekslendiğinde ne yazık ki Türkiye 53 endeks değeri ile 37 ülke içinde ancak 31 sırada yer alabilmiş. Biraz açarsak bunun anlamını... Türkiye'de ikamet edenler satın alma gücü paritesine göre kendisine düşen gelirle yüzde 47 daha az tüketim yapabiliyor. Birinci sıradaki Lüksemburg ise bir Avrupalının yüzde 163 daha fazla mal ve hizmete ulaşabiliyor. Krizin göbeğindeki Yunanistan bile 72 endeks değerine kadar çıkabilmiş. Aynı şekilde krizi yeni atlatmış olan İspanya, Portekiz ve İtalya halkı da ortalamaya oldukça yakın ürün sepetini tüketebilecek satın alma gücüne ulaşıyorlar.

REFAHIN GÖSTERGESİ
Bir parametre daha var tüketicilerin göreli refah düzeylerinin karşılaştırılmasında kullanılan... Kişi başına fiili bireysel tüketim endeksi... Aslında daha uygun bir gösterge diyebiliriz. Fiili bireysel tüketim, tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlere ek olarak devlet veya kar amacı olmayan kuruluşlar tarafından sağlanan eğitim ve sağlık gibi hizmetleri de içeriyor. Sosyal kazanımları dahil ettiğimizde Türkiye'nin endeks değeri 57'ye çıkıyor ve bir sıra yukarı çıkarak sıralamada 30 uncu oluyoruz. Gerimizde kalan ülkeler aynı... Sadece Romanya'yı geçiyoruz kişi başına düşen fiili bireysel tüketim endeksinde...
Sözün özüne gelirsek... GSYH'nın büyüklüğünden öte bunun bireylerin refahına ne kadar yansıdığı ekonomik açıdan daha anlamlı oluyor. İşte yine aynı noktaya geliyoruz... Üretim olmadan, katma değer yaratmadan kişilerin refahını yükseltmekte pek mümkün görünmüyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA