• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Dış talep geriliyor CAHİT SÖNMEZ

Dış talep geriliyor

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.08.2015, 00:00
Temmuz ayı verileri ihracattaki kan kaybının sürdüğünü gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun rakamlarına göre geçen ay ihracatımız bir önceki yılın eş dönemi ile karşılaştırıldığında yüzde 13 gerilemiş. Yıl içinde geride bıraktığımız 7 ayın toplam ihracat geliri de yüzde 8.8 kayıpla 84.4 milyar dolara düşmüş. Ortaya çıkan bu sonuçta yani dış talebin olumsuz seyrinde hem içsel hem de dışsal faktörler rol oynuyor.
Dışsal daha doğrusu tüm ülkelerin maruz kaldığı unsurlarla başlayalım...
İlk sırada gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülke ekonomilerinin yeterli büyüme hızlarına ulaşamamalarından kaynaklanan "dış ticaret pastasının" küçülmesi geliyor. IMF'nin yayımladığı "Dünya Ekonomik Görünüm Raporu"na göre ülkelerin dış taleplerini kısması ile dünya dış ticaretinde yüzde 9 küçülme oldu. Bu da ülkelerin geçen yıllara göre ihracat ve ithalatlarını yüzde 9 aşağı çektikleri anlamına geliyor. Ekonomik krizler yayılmayıp lokal düzeyde kaldığında dış talepler doğal olarak diğer ülkenin iç krizden etkilenmiyor. Dolayısıyla, net ihracat katkısı sonucu ekonomik kriz olsa dahi büyüme hızı ivmelendirilebiliyor. Ancak son yıllarda hemen hemen tüm ülke ekonomilerinin başları dertte olduğu için hammadde ve aramalarda dahil olmak üzere ithalatlar kısılınca karşı ülkenin ihracatı ve sonuçta dış ticaret pastası küçülüyor.

KUR DEZAVANTAJI
İkinci dışsal faktör ise euro dolar kurundaki dolar lehine gerçekleşen hareketler. İhracatta en büyük pazarımız euro kullanan AB ülkeleri olduğundan gelirimiz euro cinsinde oluyor. Buna karşın petrol ve doğalgaz gibi temel girdi ithalatlarını da dolar ile yapıyoruz. Sonuçta dış ticaret açığı miktar cinsinden değişmese bile dolar cinsinden açılabiliyor.
Üçüncüsü küresel talebe bağlı olarak emtia fiyatlarının gerilemesi ve bunun yarattığı fiyat baskısı. Böyle bir gelişme karşısında ülkeler ihracatlarını artırabilmek ya da koruyabilmek için daha rekabetçi fiyat vermeleri gerekebiliyor. Bu da kar marjlarının iyice küçülmesine neden oluyor.
İçsel faktörlere detaylı değinmeyelim, malum her fırsatta dile getiriyoruz. Maliyetlerin rekabetçi seviyelere getirilmesini sağlayacak yapısal reformların, teşvik politikalarının daha uygulanabilirliğine yönelik revizyonların yapılması... En önemli olanı da yüksek teknoloji ürünlerinin toplam ihracat içindeki payının kesinlikle yükseltilmesi.

BİR ARTI, BİR EKSİ
Son veri sadece ihracat ve ithalat kapsamında değerlendirirsek, ithalattaki düşüşün ihracattaki düşüşten fazla olması bir taraftan dış ticaret açığının azalmasına diğer taraftan da cari açığın makul seviyelere inmesine olumlu katkı yaptığını söyleyebilir.
Ancak dış ticaret rakamlarını büyüme kapsamında analiz edersek şu tespiti yapabiliriz. Büyümenin iç taleple beraber diğer bileşeni de dış talep. Bu yüzden içeride tüketim azaldığında dış talep devreye girmeli ki potansiyele yakın büyüme hızına ulaşılabilsin. Oysa ihracat Temmuz ayındaki ve bu yıl içindeki performansıyla büyümeye yeterli katkıyı yapamıyor.
Umarız yılın kalan aylarında ihracatta bir ivmelenme olur. Özellikle İran'ın üzerindeki izolasyonun kalkması ve küresel büyüme hızında bundan sonra artış beklentileri şimdilik umutlanmamızı sağlayan unsurlar.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA