• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankası’nın faiz kararını nasıl okumalıyız? CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası’nın faiz kararını nasıl okumalıyız?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.05.2016, 00:00
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, salı günü olağan toplantısında faiz değişikliği yapma kararı verdi.
Açıkçası piyasaların beklentileri de bu yönde idi. Toplantı sonrası yayımlanan karara ilişkin basın duyurusunda enflasyon görünümü ön plana çıkarılıyor ve faiz indirimi bu gerekçeye dayandırılıyor.
Hatırlayacağınız gibi son yazımda faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan indirim yapılabileceğini ancak kur oynaklığına bağlı olarak faiz koridorunun üstten daraltılmaya devam edilmesinin ne kadar rasyonel bir karar olabileceğini sizlerle paylaşmıştım.
Gelin hem Merkez Bankası'nın faiz indirim gerekçesini hem de faiz indirimine piyasaların vereceği tepkiyi inceleyelim...
Öncesinde kısa ama önemli bir hatırlatma yapalım; Merkez Bankası faiz kararlarını mevcut enflasyona göre değil enflasyonun ileride alacağı seyre ve bu seyrin hedeflenen enflasyon ile uygunluğuna bakarak alıyor. Bir yerde enflasyonu etkileyen faktörlerin gelecekte enflasyonu nasıl etkileyeceğini değerlendiriyor. Bu açıklamadan sonra şu gerçeğin altını çizelim; enflasyon düşüyor Merkez Bankası faizleri indirebilir doğru bir tanı değil. Enflasyon hedeflemesi modeli tam anlaşılmadığı için ne yazık ki bu hata yapılabiliyor.

HANGİ GEREKÇELER?

Merkez Bankası'nın gerekçelerine gelirsek...
Yıllık kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyrediyor. Biliyorsunuz kredi hacmi yıllık artış oranına yüzde 15 sınır koymuştu Merkez Bankası... Aynı zamanda, dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklediği görüşünde...
Raporda iç talebin büyümeye pozitif katkı verdiği söyleniyor.
Zaten sadece iç taleple büyüyebiliyoruz.
Dış talebin bırakın katkı yapmayı, net ihracatla olumsuz etkisi oluyor büyüme üzerinde...
Yine de Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisinin önümüzdeki günlerde belirginleşeceği görüşü korunuyor.
Gerekçeleri de dikkate alarak Merkez Bankası'nın 50 baz puanlık borç verme faiz oranını şöyle okuyabiliriz...
Gelecek enflasyon orta vadeli öngörülerle uyumlu ve ılımlı büyümede sürdüğü için sadeleşme politikasında bir adım daha atmayı uygun gördü. Peki, sadeleşme yönündeki bu adımlara önümüzdeki günlerde de devam edebilir mi? Yanıtı Merkez Bankası'nın verdiği sinyallerden çıkarabiliriz...
Birinci sinyal şu; yakın dönemde küresel oynaklıklarda bir miktar artış var. İkincisi ise çekirdek enflasyondaki iyileşmenin sınırlı düzeyde kalması...

ALAN DARALDI!

Merkez Bankası'nın da dikkat çektiği gibi iki gelişme ışığında önümüzdeki aylarda faiz indirimi için hareket alanının daraldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Eğer FED Haziran toplantısında güvercin mesajlar verirse belki bir miktar alan açılabilir Merkez Bankası için...
Son olarak faiz indirimine piyasaların vereceği tepkiye değinelim...
Geçmiş yıl verilerini dikkate aldığımızda siyasi belirsizliklerin ve küresel oynaklıkların fazla olduğu dönemlerde piyasaların Merkez Bankası'nın arkasından gelmediğini gözlemliyoruz. 2014 yılında borç verme faiz oranını yüzde 12'den yüzde 11, 2015'de yüzde 10,50'ye çekmiş. Ortalama fonlama oranını da paralel olarak yüzde 10'dan 8,80'e çekmiş. Ama tahvil faiz oranları benzer patika izlememiş. Aynı şekilde banka faizleri de...
Sözün özü Merkez Bankası'nın faiz indirimi yapması diğer faizlerinde benzer şekilde ineceği anlamına gelmiyor. Büyüme için faiz indirimi önerenlere duyurulur...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA