• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Altın güvenli liman olabilir mi? CAHİT SÖNMEZ

Altın güvenli liman olabilir mi?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.06.2016, 00:00
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkma referandumunun kabul edilmesi küresel piyasalar için tam tuz biber oldu.
FED, jeopolitik riskler, gelişmekte olan ülkelerin dış borç çevirme sorunu, gelişmiş ülkelerin negatif faiz ve deflasyonla boğuşmaları yetmiyormuş gibi birde brexit çıktı piyasaların başına...
Artan risk ortamında alışageldiğimiz refleksi gösterdi piyasalar ve hızla altına sarıldılar. Malum Altın Standardı ile başlamış ve Bretton Woods kapsamında dolarla devam etmiş uluslararası parasal süreçte belirsizlik ve risk ortamında hemen altın ya da dolara sarılıyor yatırımcılar, fon yöneticileri...
Peki, altın güvenli liman olarak kullanılabilir mi? Aslında soruyu şöyle sormalıyız; bin 335 doları gören ve sadece bir günde yüzde 8,1 oranında ralli yaparak 2008'den bu yana en hızlı çıkışını yapan altın bu performansını sürdürebilir mi?
Yanıtı sadece altını değerlendirerek değil aslında altının alternatifi araçların durumunu ortaya koyarak vermemiz daha sağlıklı olur.

TAHVİL GETİRİSİ DÜŞÜK

Tahvillerle başlayalım...
Gelişmiş ülke tahvillerinin getirileri oldukça düşük seviyelerde kalıyor. Enflasyon arındırıldıktan sonra 10 yıllık tahvillerin yüzde 47'si negatif getiride, yüzde 38'i sıfır ile 1 aralığında yüzde 15'i de yüzde 1'in çok az üzerinde kalıyor. Gelişmekte olan ülke tahvilleri de yüksek enflasyondan dolayı pek farklı değil getiri açısından. Bu yüzden gerek bankalar gerekse banka dışı kurumlar varlık olarak tercih etmiyorlar. Aynı şekilde yatırım fonları ve bireysel emeklilik fonları da tahvillerden umduklarını bulamadılar.
Dünya Altın Konseyi'nin ilginç bir çalışması var; düşük faiz ikliminde altın getirisi uzun dönem ortalama getirinin iki katına çıkıyor.
Ayrıca, kısa dönem faiz oranlarının yüzde 4'ün altında olduğu dönemlerde altın getirisi hep pozitif seviyede kalıyor. Tam da bu içinde bulunduğumuz dönemi anlatıyor gibi değil mi?
Gelelim hisse senetlerine...
Son üç dört yıldır büyüme hızlarının düşmesi sonucu borsa şirketlerinin mali tabloları da kısmen bozuldu. Ciro ve karlılıkları azaldı, kur ve swap gibi faaliyet dışı işlemlerle bazı rakamları yakaladılar.
Buna rağmen başta FED olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankalarının enjekte ettikleri bol likiditeden fazlasıyla nasiplerini almayı bildi hisse senetleri...
Yale Üniversitesi profesörlerinden Robert Shiller'in 1990'lara kadar çektiği çalışmasında 10 yıllık tahvillerin getirilerinin çok düşük, buna karşın hisse senetlerinin ise değerlerinin çok yüksek olduğunu, 1929 yılına benzer bir resmin olduğu sonucuna varmış. "sakın yeni büyük bir krizin eşiğindeyiz algısı oluşmasın" notunu da eklemeyi unutmamış...

CAZİBESİNİ KORUR

Toparlarsak... Risklerin yoğunlaştığı bir zeminde riskli olan hisse senetleri mali kesim ve fon yöneticileri için tercih edilebilir görünmüyor. Tahvillerde resmen hayal kırıklığı yarattı.
FED güvercinleştikçe dolar da belli oranda fonlarda yer alıyor. Kalıyor altın...
Şimdilik resim bu...
Dönem dönem fiziki altın talep ve arzını sizlerle paylaşıp altın analizi yapıyorum. Son rakamlar şöyle; madenlerden çıkan altın 1300 tonu aşmış durumda...
Yarım tonun üzerinde altınlarda geri dönüşten geliyor. Buna karşın mücevher, yatırım amaçlı, merkez bankaları ve borsa yatırım fonları altın talepleri 200 ton civarında arzın üzerinde bir talep yapmışlar.
Gördüğünüz gibi talep son spekülatif ataklar sonrası arzı aştı. Fazla uzatmayayım... Eğer riskli iklim devam ederse altın cazibesini korur. Ama şu aşamada yukarıda fazla marjı yok...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA