• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankası’ndan kritik adım CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası’ndan kritik adım

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.08.2016, 00:00

Biraz olumlu biraz da olumsuz diyebileceğimiz faktörler var Merkez Bankası'nın faiz kararını etkileyecek. Olumluların başında FED'in iyiden iyiye güvercinleşmiş olması ve yıl içinde en fazla bir faiz artırım olasılığının kalması geliyor. Olumsuzların başında da tabii ki yeniden hareketlenen enflasyon yer alıyor.
Bu satırları yazarken Merkez Bankası henüz faiz kararını vermemişti.
Siz bugün saat 10'dan sonra okuduğunuzda öğrenmiş olacaksınız. Bu yüzden tahminden öte olası kararların etkilerini size aktarmaya çalışacağım.
En yüksek olasılıktan başlayalım.
25 baz puan faiz indirimi...
Neden derseniz... Başkan Çetinkaya 5 ayda 200 baz puan aşağı çekti faizleri, dolayısıyla hızını almışken FED'in açtığı dar alanı doldurmak isteyebilir.
Daha da önemlisi Hükümetin iç talep ağırlıklı büyümeyi destekleyen politikaları ön plana çıkarması diyebiliriz. Malum bir süredir iç siyasi gelişmeler ekonomi aktörlerinin temkinli olmalarını, bu bağlamda tüketim ve yatırım kararlarını ötelemelerini gerektiriyor. Bu yüzden hem satışlar hem de satış sonrası hasılalar geriledi. Turizm sektörü de iyi bir sezon geçiremedi.
Tüm bu gelişmeler sonrası hükümet haklı olarak ekonomiyi yeniden canlandırma gayretine girdi.

İKİ KAYNAĞI VAR

Canlandırma iki şekilde olacak.
Birincisi iç talebin biraz yukarı çekilmesi, ikincisi dış talebin yani ihracatın artırılması. Bu arada mümkün olduğunca yabancı yatırımlarında teşvik edilmesi...
Üçlü sacayağının eşanlı gitmesi önemli... Ancak iç talebin canlandırılması daha kolay olabiliyor. Faizlerin aşağı çekilmesi sonucu kredi kanalları genişliyor ve tüketim orantılı olarak yükseliyor.
Merkez Bankası 9 Ağustos'ta kredileri artırabilmek için zorunlu karşılıkları 50 baz puan indirmişti.
Kısa bir hatırlatma; zorunlu karşılıklar bankaların açtıkları mevduatların belirlenmiş kısımlarını vade süresince Merkez Bankası'nda blokajda tutmaları anlamına geliyor. Para politikalarının gevşetilmesi amaçlandığında bir taraftan faizler diğer taraftan zorunlu karşılıklar indirilir. Böylece bankalar açısından para fonlama maliyeti aşağı çekilmiş olur. Sonuçta 25 baz puan indirimin etkisi olumlu olur ekonomiyi canlandırmak adına...

RASYONEL KARAR

Gelelim ikinci olasılığa; pas geçmesi yani faizleri aynı seviyede tutması... Aslında en rasyonel karar bu olur bence...
Enflasyonun yüzde 8,79'a çıkması, kurların son günlerde gevşemesine rağmen tansiyonunun halen yüksek olması, yabancı sermaye girişinin çoğunlukla sıcak para kaynaklı olması, tahvil faiz oranlarının yüzde 9'ların Merkez Bankası ortalama fonlama oranının yüzde 8'in altına inememiş olması gibi unsurlar faiz koridorunun üst bandının yüzde 8,75'lerde kalmasını bir yerde zorunlu kılıyor.
Eğer Ağustosu pas geçerse Merkez Bankası kurlar 2,90'lara gevşeyebilir.
Üçüncü olasılık ki en düşüğü, borç verme faiz oranının 50 baz puan düşürülerek yüzde 8,25'e getirilmesi... Yukarıda kısaca özetlediğimiz faktörleri göz önünde bulundurursak böylesine bir indirimin oldukça marjinal olacağını söyleyebiliriz. Bu durumda TL zayıflar, kurlar biraz yukarı yönlü baskı altına girer.
Zaten 50 puanlık marjı da yok Merkez Bankası'nın...
Sözün özü politika faiz oranı yüzde 7,5'da kalacak, faiz koridoru üst bandı yüzde 8,50 seviyesine geleceği bir karara tanık olacağız. Kısa vadede piyasalar ve ekonomiye yansıması sınırlı düzeyde ama olumlu olacaktır.
Şu an eminim aklınızdan "Bu tür yöntemlerle ekonominin canlandırılmasının bir maliyeti olmayacak mı tasarrufların azalması, cari açığın yükselmesi gibi" sorusu geçiyordur.
Zamanla izleyeceğiz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA