Geçen hafta FED yılın son toplantısını yaptı.
Faiz artırımında ölçüt aldığı parametreler hedeflediği noktalardan biraz uzak kalınca sadece 25 baz puan faiz artırımı ile 2106 yılını yüzde 0,75 seviyesinde kapatmayı tercih etmiş oldu. Piyasalar bu gerçeği bildiğinden öncesinden fiyatlamış oldukları pozisyonlarını 25 baz puan faiz artırımına göre revize etmişlerdi. Bu yüzden FED'in kararı sonrası dolarda ve tahvil faiz oranlarında gevşeme, hisse senedi piyasalarında da yukarı yönlü hafif bir yükseliş görüldü.
FED'in yayımladığı kısa notu okudum, Yellen'ın soru cevap kısmı dahil 50 dakikalık konuşma videosunu dinledim.
FED'in Amerika ekonomisini nasıl gördüğüne, özellikle geleceğe yönelik öngörülerine yönelik dikkat çeken noktalar bakın şöyle;
Büyüme-enflasyon-işsizlik Yıl ortasından bu yana işgücü piyasası güçlenmeye devam ediyor. Yeni iş yaratılması sonucu işsizlik oranı da doğal olarak geriliyor.
Hane halkı tüketimlerinde belirgin yükseliş olmasına karşın, şirketler yatırım harcaması yapmak konusunda çekimser davranıyorlar.
Bunun sonucunda ekonomik aktivitelerdeki artış ılımlı bir seviyede kalıyor.
Her ne kadar enflasyon yükseliyor olsa da Komitenin hedefi olan yüzde 2'nin altında kalıyor.
Dikkat ederseniz her toplantı sonrası alışageldiğimiz yaklaşım ve değerlendirmeler. Yani biraz nötr diyebileceğimiz, sonraki toplantıda nasıl bir kararın verilebileceği konusunda fazla ipucu vermemeye gayret edilmiş kıvamda açıklamalar...
FED de aslına bakardanız pek haksız sayılmaz. Kontrollü belirsizlik ile piyasaların önünde gitmesi gerekiyor. Aksi takdirde piyasalar ardına alırlar FED'i...
Yeni yılda da ılımlı, piyasa jargonu ile güvercin politikalarını sürdürecek gibi görünüyor.
Yaptığı projeksiyonlardan bunun sinyallerini alıyoruz. İşsizliğin 2017 dahil önümüzdeki yıllarda yüzde 4,5 bandına oturmasını bekliyor. Yılı yüzde 1,5 ile kapatacak olan tüketici fiyat endeksinin 2017'de yüzde 1,9 ve orta vade yüzde 2 seviyesine ulaşmasını tahmin ediyor Komite üyeleri... Çekirdek enflasyon da benzer şekilde önümüzdeki 3 yılda yüzde 2'ye gelecek.
Üçüncü temel ölçütü büyümenin ise seneye yüzde 2,1, 2018'de yüzde 2 ve 2019'da 1,9 olması öngörülüyor.
FAİZ ÖNGÖRÜLERİ
Trump'ın koltuğa oturması ve seçim kampanyasında deklare ettiği politikaları hangi ölçüde uygulayabileceğine göre FED'in yukarıda özetlediğimiz hedeflerinin ne kadar gerçekçi olacağını göreceğiz. Şu bir gerçek ki, eğer Trump uygulayabilirse büyüme ve enflasyon biraz daha yukarıda, işsizlik oranı da biraz daha aşağıda bir seviyeye kadar gelebilir.
Asıl önemli olan konuya gelelim...
Komite üyelerinin federal fonlama oranı öngörülerinden seneye 3 faiz artırım olasılığının yüksek olduğunu gözlemliyoruz.
Faiz artırımına sıcak bakan 6 üye seneye oranın yüzde 1,5, 3 üye yüzde 1,75 olmasından, diğerleri ise yüzde 1,25'de kalmasından yanalar. 2018'de 6 üye yüzde 2, diğerleri 2 ile 2,75 arasında, 2019'da 2,5 ile 3,5 aralığına kadar yükseleceği görüşü ağırlık kazanıyor.
Hem faiz öngörüleri hem de itfa olanların yerine yeni tahvil ve ipoteğe dayalı menkul kıymetler alınacağı gerçeğini, kısacası ılımlı politikaların 2017'de süreceğini göz önünde bulundurduğumuzda doların yeni yılda ralli yapmayacağını kademeli bir şekilde yükseleceğini söyleyebiliriz.
Tabi diğer faktörler sabitken.
Dolayısıyla bazı ekonomik ve siyasi gelişmeler, Türkiye ekonomisine özgü belirsizlikler kuşkusuz dozajı artırabilir.