• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Türkiye ekonomisine genel bakış CAHİT SÖNMEZ

Türkiye ekonomisine genel bakış

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30.05.2017, 00:00

FED'in normalleşme sürecini başlatması, Trump'ın yarattığı belirsizlikler ve bazı jeopolitik faktörler gibi dışsal gelişmeler bir taraftan, siyasi unsurlar ve büyümenin hız kesmesi gibi içsel gelişmeler Türkiye ekonomisinin temel parametrelerinin dalgalanmasına neden oluyor.
Özellikle büyüme hızının potansiyel büyüme hızının oldukça altında kalmasının domino etkisi biraz daha fazla hissediliyor.
Türkiye ekonomisinin genel durumunu değerlendirmemizin en sağlıklı yolu diğer ülkelerle karşılaştırarak hangi noktada olduğumuzu görmekten geçiyor.
Enflasyonla başlayalım...
Gelişmiş ülkelerde enflasyon oranı ortalama yüzde 1,8'lerde kalıyor. Tabi normal bir sonuç...
Çünkü uzun süredir gelişmiş ülkeler, başta euro bölgesi ülkeleri, büyüyememe sorunu yaşıyorlar.
Aynı zamanda gevşek para politikaları ile faiz oranlarını ve dolayısıyla finansman maliyetlerini aşağı çekmişlerdi. Gelişmekte olan ülkelerin ortalama enflasyon oranı ise yüzde 3,7 seviyesinde...
Oldukça benzer ekonomik koşullara sahibiz gelişmekte olan ekonomilerle... Büyüme hızları düşük seviyelerde kaldı.
Onlardan da belirgin bir şekilde yabancı sermaye çıkışları oldu, ulusal paraları dolar karşısında değer kaybetti. Yani birikimli kur etkisi söz konusu iken ortalama enflasyon oranları yüzde 4 sınırına gelmedi. Çekirdek enflasyon oranları da göreceli olarak düşük seyrediyor.

BÜYÜME ORTALAMALARDA!

Büyüme hızında hem gelişmiş ekonomilerden hem de Çin ve Hindistan'ın arındırıldığı gelişmekte olan ülkelerden daha iyi bir durumdayız. Gelişmiş ülkelerin ortalama büyüme hızı yüzde 2 düzeyinde. Aynı şekilde küresel büyümenin lokomotifleri Çin ve Hindistan dışarıda kaldığında diğer gelişmekte olan ülkelerin büyüme ortalamaları yüzde 2,2'ye yaklaşıyor. Ancak her iki ülke de ortalamaya dahil edildiğinde tüm gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızı yüzde 4'e ulaşıyor. Türkiye ekonomisinin son büyüme oranı olan yüzde 2,9'u baz alırsak ne yazık ki ortalamanın altında kaldığımızı görüyoruz.
Gelelim işsizlik oranlarına...
Küresel ekonomi işsizlik oranı geçen yıl yüzde 6,7 seviyesinde gerçekleşti. Amerika istihdam piyasasında attığı olumlu adımlarla oranı yüzde 4,4'lere kadar çekebildi. Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 11'in biraz üzerinde...
Ancak istihdam seferberliğinin olumlu yansımaları hissedilmeye başladı. Sanırım önümüzdeki aylarda işsizlik oranı düşüşe geçecek.
Büyümenin ivmelenmesi de doğal olarak pozitif etki yapacak işsizlik oranına...

DIŞ AÇIKLAR

Dış borçların yüksekliği, dış borçların finansmanında doğrudan yabancı sermaye payının azalması ve kur oynaklığının fazla olması gibi faktörler de kırılganlığın artmasına neden oluyor.
Son olarak bardağın dolu tarafına bakalım...
Diğer ülkelerin kamu borç stoklarının milli gelirlerine oranı yüzde 90'ların üzerinde iken, Türkiye'nin oranı uzun süredir yüzde 40'ların altında seyrediyor.
Kredi hacmi büyümesi de Merkez Bankası hedefleriyle uyumlu bir şekilde yüzde 15'leri aşmıyor. İhracattaki artışın ithalattaki artıştan fazla olması da cari açığa olumlu katkı yapıyor. Reel ihracat endeksi 2010 yılından bu yana yüzde 45, ithalat endeksi ise yüzde 32 yükselmiş.
Sözün özü göreceli olarak olumsuz diyebileceğimiz unsurların yanı sıra ekonomi için emniyet subabı olan faktörler de dikkat çekiyor. Katma değeri yüksek üretim ile büyüme hızı potansiyel büyüme hızına yakınsar ise bardağın dolu tarafı ağırlık kazanabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA