• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Büyüme verisi ne anlama geliyor? CAHİT SÖNMEZ

Büyüme verisi ne anlama geliyor?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13.06.2017, 00:00

Yılın ilk çeyrek büyüme rakamı Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklandı.
Yüzde 5 büyümüş Türkiye ekonomisi... Özellikle sanayi kesimi diğer sektörlere nazaran daha belirgin bir şekilde büyümüş.
Buna karşın inşaat sektörü ortalama büyümenin altında kalmış.
Geçen yılın aynı çeyreğindeki büyüme oranı yüzde 4,5 seviyesinde idi. Sonraki çeyreklerde gelen büyüme verileri sonrası yıl ortalaması yüzde 2,9'da kalmıştı.
Son verilerin analizinden önce büyümenin metodolojisi ile ilgili bazı bilgilere kısaca değinelim...
Çeyrekler itibarıyla büyüme rakamları bir önceki çeyreğe göre değil bir önceki yılın aynı çeyreğine göre belirleniyor.
Çünkü üretimde mevsimsel faktör hayati önem taşıyor.
Üretim ve tüketim yöntemleriyle beraber hesaplanıyor Gayrisafi Yurtiçi Hasıla...
Dolayısıyla büyüme üzerinde hangi sektörlerin itici güç olduğunu, iç ve dış taleplerin büyümeye ne oranda katkı yaptığını rahatlıkla izleyebiliyoruz.
Metodoloji ile ilgili son bir not; sabit fiyatlarla ölçülen GSYH'daki değişim miktarı büyüme oranını veriyor.
Hem iç hem de dış talep ile Gelelim yüzde 5'lik ilk çeyrek büyüme verisinin ne anlama geldiğine...
Diğer büyüme oranlarından oldukça farklı bir gelişme var;
Çoğunlukla iç talep ile büyüyor, dış talebin bırakın katkısını olumsuz etkisi ile büyümeyi aşağı çekiyordu.
2017'nin ilk çeyreğinde yüzde 5'lik büyümede 2,8 iç talepten, 2,2'lik pay ise dış talepten geldi. Bir ülkenin ekonomisini uçağa benzetelim.
İki motoru var ve bu iki motorla havalanıp yol alacak.
Motorların birisi iç talep diğeri ise dış talep...
Yani ülke sınırları içinde ikamet edenlerin yaptığı tüketim talebine iç talep, yurtdışında yerleşiklerin Türkiye'de üretilen mallara yaptıkları talebe de dış talep diyoruz.
Eğer sadece bir motor devrede olursa hem yeterli hıza ulaşılamıyor hem de ulaşılan hızın bir bedeli oluyor.
Genellikle sadece iç taleple büyüdüğümüzden, borçlanmalar artıyordu ve aynı zamanda iç talebin bir kısmı ithalatla sağlandığından cari açık yükseliyordu.
Ancak 2017'nin ilk 3 ayında iç taleple beraber dış talepte etkili olduğundan yan etkiler söz konusu olmayacak.
Zaten Merkez Bankası borçluluk oranının yükselmesine izin vermiyor, tüketici kredileri artış oranını yüzde 15'lerde tutmaya çalışıyor.
Dış talebin de büyümeye katkı yapmasının en temel nedeni Avrupa ülkelerinin toparlıyor olmaları. Önümüzdeki günlerde Avrupa Merkez Bankasının genişleyici para politikalarının etkisi sürer ve AB ülkeleri büyüme devam ederlerse, dış talep de benzer şekilde büyümeye yaptığı katkıyı sürdürebilir.

REFORM ŞART!

Bir olumsuz faktörü ekleyelim talep analizimize...
İç talepten büyümeye gelen 2,8'lik payın büyük kısmı özel kesim yerine kamu kesimine ait.
Harcama yaklaşımına göre hesaplanan büyüme verilerinde kamu harcamaları ne yazık ki yüzde 9,4 seviyesinde gerçekleşmiş.
Son verilerde değinmemizi gerektiren diğer bir unsur da şu; Gayrisafi Sabit Sermaye Oluşumu yüzde 2,2 seviyesinde kalmış.
Bir ekonomide bir yıl içerisinde yapılan özel ve kamu sektörü yatırımlarının toplamını veriyor GSSO...
Bir yerde üretim kapasitesinin önemli bir göstergesi diyebiliriz.
Henüz özel ve kamu kesimi yatırım iştahlarını artırmış görünmüyor.
Genel olarak son büyüme verisinin olumlu olduğunu ve istihdama pozitif yansımasının da hızlı bir şekilde görüleceğini dile getirebiliriz.
Ancak belli teşviklerin ve seferberlik çerçevesinde alınmış önlemlerle bu seviyelerin yakalandığı da unutulmamalıdır.
Bu yüzden hazır bu oranlar yakalanmışken, yapay değil kendi iç dinamikleri ile sürdürülebilir büyüme için reformların hemen devreye girmesi gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA