• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Küresel ekonominin yönü Türkiye lehine CAHİT SÖNMEZ

Küresel ekonominin yönü Türkiye lehine

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.01.2019, 00:00

Ekonomik açıdan zor bir yıla girerken küresel ekonominin seyri büyük oranda yükümüzü hafifletecek yöne çevrildi. Özellikle Amerika'dan gelen sinyaller ve diğer gelişmiş ülke merkez bankalarının rota değiştirmeden genişleyici politikalara devam edecek olmaları küresel likiditede sorun yaşanmama olasılığını oldukça güçlendiriyor.
Artık alıştık, Trump'ın ilginç çıkışlar yapmadığı bir güne tanık olamıyoruz. FED Başkanı Powell ile didiştikten sonra şimdi de Kongre ile Meksika sınırına yapmayı planladığı duvarın bütçesi için çekişiyor.
5 milyar dolar Kongre tarafından Beyaz Saray'ın kullanımına tahsis edilmediği için Trump hükümeti kapattı. Demokratlar konuya insani boyutuyla yaklaştıkları için Meksikalıların girişlerini engelleyecek bariyer yapılması fikrine ortak olmak istemiyorlar.
Bu yüzden rakam her ne kadar küçük olsa da Demokratlar kararlarından pek vazgeçmeyecekler gibi görünüyor. Kısacası Amerika'da ekonomik verilerin yanı sıra siyasi gelişmeler de doların cazibesini yabancı yatırımcılar nezdinde azaltıyor.

FAİZ ARTIRIMI OLMAYABİLİR

Bu yıl toplam 2 faiz artırımı olasılığı sanki 1 faiz artırımı olasılığından daha düşük kaldı. Aynı zamanda FED'in aldığı diğer bir aksiyon olan "bilanço normalleşmesi" bile önceden belirlenen takvime göre yol almayacak gibi. Bakarsınız aylık 50 milyar dolar değerinde itfa olan tahvil ve ipoteğe dayalı menkul kıymetlerin bir kısmına tekabül eden kadar yeni menkul kıymetler alabilir. Böylece piyasadan sterilize edeceği dolar miktarını aylık 50, yıllık 600 milyar doların altında tutabilir. Bu arada Avrupa Merkez Bankasının ne faiz artırımına ne de bilanço normalleşmesi adımları atmaya takati var. Bırakın sıkılaştırma yönlü aksiyon almayı belki bir kez daha genişleyici para politikasına başvurabilir. Malum Euro Bölgesi büyüme hızı geçen sene her çeyrek itibarıyla biraz daha geriye gelmiş üçüncü çeyrekte yüzde 0,20 seviyesine kadar inmişti.
Hatta bu dönemde Almanya yüzde 0,20 ve İtalya yüzde 0,10 küçülmüşlerdi.
Üçüncü çeyrekte yüzde 0,30 büyümeyi ancak yakalamış olan Fransa'da küçülen ülkeler listesine girmeye aday olabilir.
Euro Bölgesi dışındaki İsviçre de Almanya gibi yüzde 0,20 negatif büyümede.
Japonya yüzde 0,6 küçülme ile gelişmiş ülkeler içinde en fazla zorluk yaşayanı.
Bu ülkelerin merkez bankalarının da Yeni ve İsviçre Frangını güçlendirecek adımlar atmaları mümkün görünmüyor.

FİNANSMAN MALİYETİ DÜŞÜYOR

Tüm bu gelişmeler sonucu döviz cinsi finansman maliyetleri bir kez daha yönünü aşağı doğru çevirmiş durumda. Amerikan 10 yıllık faizleri yüzde 2,64'lere indi. Hatırlanacağı gibi geçen yıl yüzde 3,20'lere kadar tırmanmıştı. Tartışmasız gelişmekte olan ülkelerin işine gelecek. Dolar LIBOR faiz oranları da konjonktür gereği yüzde 2,94'e düştü. Özetlemek gerekirse...
Bu yıl doların değerlenmesini beklemiyoruz.
Doların güçlenmeyecek olmasının birkaç olumlu etkisi olacak. Birincisi finansman maliyeti gerileyeceğinden dolar cinsi borçların çevrilmesi sorunu biraz hafifleyecek.
İkincisi yabancı sermaye açısından Amerika ve Avrupa menkul kıymetleri getiri açısından cazibesini kaybedeceğinden gelişmekte olan ülke piyasaları tercih edilecek. Bu da cari açığın finansmanının kolaylaşması anlamına geliyor. İktisatta ceteris paribus olgusu vardır. Analiz yaparken değişken faktörlerin birisi alınır, diğerleri sabit tutulur. Yazıda Türkiye'ye mahsus faktörleri sabit tuttum. Dolayısıyla bize özgü unsurların seyri de tabi ki kurların ve faiz oranlarının seviyesini belirleyecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA