• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
İş piyasasındaki gelişmeler CAHİT SÖNMEZ

İş piyasasındaki gelişmeler

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.09.2020, 00:00

İki ay gecikmeli gelen işgücü verileri dün Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlandı. Haziran ayında beklendiği gibi işsizlik oranı yükselmiş.
İşgücü piyasasına yönelik verilerin işsizlik tarafı ne kadar dikkat çekiciyse en az o kadar istihdam tarafı da ilginç detaylar içeriyor.
Haziran ayında işsizlik oranı yüzde 13,4 seviyesinde gerçekleşmiş.
Yani işgücü nüfusu içinde çalışmak isteyip de iş bulamayanlar yüzde 13,4'e yükselmiş. Kısa bir açıklama yapalım metodoloji ile ilgili...
15 üstü ve çalışmak isteyenlerin toplamı işgücünü oluşturuyor.
Duruma göre TÜİK üstte yaş sınırını 64'e çekiyor. İşgücü nüfusunun ne kadarı istihdam ediliyorsa kalan nüfus işsiz olarak alınıyor ve işgücü sayısına oranlandığında ise işsizlik oranı ortaya çıkıyor. Dolayısıyla yaş olarak işgücü nüfusu içinde olmasına rağmen çalışmak istemeyenler hesaplamalara dahil edilmiyor. Yani işgücüne katılım oranı açıklanan rakamın düzeyinde önemli rol oynuyor.
10 milyon işgücüne sahip bir ülkede işgücüne katılım yüzde 50 ve istihdam edilenler 4 milyon ise işsizler 1 milyon kişi oluyor. Oysa işgücüne katılım yüzde 60 olsaydı işsizler 2 milyon kişiye çıkacaktı. Tabi oran da yükselecekti.

KATILIM ORANI DÜŞÜK
Son verilere göre işgücüne katılım oranı yüzde 49 düzeyinde kalmış. Bunun yanı sıra işgücü rakamlarının rasyonel analizini engelleyen pandemi önlemleri de söz konusu. Tabi bu gerçek tüm ülkeler için geçerli. Ücretsiz izin verilenler olduğu gibi iş sözleşmesinin feshinin yasaklanması da işgücü piyasasının sağlıklı analizini engelliyor. Son 3 yıldır Türkiye ekonomisinin kümülatif büyüme hızı yüzde 1'in çok az üzerinde seyretti. Bu yüzden iş arayıp bulamayanlar süreç uzadığı için işgücü piyasasından ayrıldılar. Büyüme hızının potansiyel büyüme hızının altında kalmasının diğer bir etkisi de toplam çalışma saatlerini gerilemesi üzerinde oluyor. Çalışılan saat süresi yaklaşık yüzde 29 oranında azalmış.
FED ilgi çeken bir deyim kullanmıştı para politikalarında göz önünde bulundurduğu işsizlik oranı ile ilgili; "İşsizlik oranının düşüklüğünden öte emek piyasasının kalitesini dikkate alacağız." Açık bir ifadeyle yaratılan istihdamın ekonomiye yapacağı katkının ölçümleneceği vurgulanmıştı.
İşgücünün harcanabilir geliri tüketim ve tasarruf toplamından oluşuyor. Eğer harcanabilir gelir yetersiz düzeyde kalırsa iç talep dolayısıyla büyüme hızı ve aynı zamanda tasarruflar zayıf kalıyor. Tasarrufların zayıflığı da cari açığın artmasına neden olabiliyor.

PANDEMİ ETKİSİYLE
Haziran ayında geçen yılın eş dönemine göre istihdam edilenlerde 1 milyon 980 bin azalma gerçekleşmiş. En fazla kayıp doğal olarak hizmet sektöründe olmuş. Zaten istihdamın yarısından fazlası da bu sektör tarafından yapılıyor.
Büyük olasılıkla hizmet sektöründe önemli payı olan turizm Temmuz ve Ağustos aylarında biraz daha fazla katkı yapabilir.
Aynı şekilde sanayi kesimi de kredilerin belirgin bir şekilde devreye girmesi ile kayıplarının büyük kısmını bu aylarda geri alacak ve istihdam üzerinde bir nebze pozitif etki yaratabilecek gibi görünüyor. Umarız pandemi derdinden küresel ekonomi biran önce kurtulur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA