• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

İsmet Berkan'ın özrü kabahatinden büyük mü?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.03.2015, 00:00
Dedim ya polemik benim işim değil, sevmiyorum bir yere varmayan/vardırılmayan tartışmaları. Bazen dışında kalamıyorsunuz... Kalmamalısınız da, köşe yazarından kendi okuyucusunun beklediği iki cümle var en azından. Kabataş olayı üzerine onlarca defa yazıldı, çizildi. Olay geçtiğimiz aylarda malum yayın organları tarafından hatırlatıldı, görüntülerin gerçek olmadığı söylendi. Gündemde tutulmasının bir amacı vardır mutlaka, benim kafamın basmadığı. Kabataş olayı yaşandığı zaman, daha doğrusu yaşandığı iddia edildiği zaman, konuyla ilgilenen çok sayıda gazeteci ve köşe yazarı oldu. İlgilenmemek elde değildi ki, başörtülü veya başörtüsüz, çocuklu veya çocuksuz bir kadının onlarca adam tarafından tartaklanması toplumun fena halde gücüne gitmişti. 1 Haziran 2013'te yaşandığı iddia edilen olay üzerine bir takım görüntüleri izleyen ve olayı kınayan İsmet Berkan, mahalle baskısı üzerine defalarca özür diledi.

DERDİNİZ NEDİR?
Olaya sistematik kampanya gözüyle bakanlar var, ben onlardan değilim. Bilmeden ya da fark etmeden olayın bir parçası olanlar da oldu, onlardan da değilim. Ancak o dönem, başına bu hadiselerin geldiğini iddia eden hanım, eğer bana röportaj verseydi, ne olacaktı? Elif Çakır yerine beni mi yakacaklardı? Farklı siyasi görüşlere ve hayatlara sahip insanlar, ezilenin yanında durarak taraf oldu, onlardan biri de İsmet Berkan'dı. Önce Balçiçek İlter sonra da İsmet Berkan özür dilediler. Ancak kurulan bu tuhaf sistem özrü kabul etmedi, edilmesine de müsade etmedi. Berkan son derece samimi bir biçimde yanılmış olduğunu söyledi. Ağzından köpükler akıtarak "özrü kabul etmiyoruz" dediler, şaka gibi yaşananlar. Berkan yazı yazmayı bıraksa çok sevinecek, havaya uçacak bir takım adamlar var köşe başlarında. Hiçbiri Berkan'ın entelektüel birikimine sahip değil. Kültürünün ve aydınlığının yanından geçemezler. Gazeteci ve köşe yazarı ayrımını yapamayan veya bilhasssa yapmayan, okuyucunun da aklını karıştırmaktan ziyadesiyle haz alan sözüm ona 'söz sahipleri', Berkan'ı neyle suçluyorlar? Yanılmış olmakla mı? Yanıldığını kabul etmekle mi? Ortada bir olay ve olayın doğruluğunu tartışan iki taraf var! Bir köşe yazarının duyduğu olay üzerine, "çok vahim" demesi kimi neden böyle rahatsız etti? İnandırıcı bulamamışlar Berkan'ı öyle mi? Belki İsmet Berkan sizin bildiğiniz köşe yazarlarından değildir, olamaz mı? Kalem kırsın, kan aksın, perişan olsun, sürünsün, gazeteden atılsın mesela, içiniz soğur mu? Sizin istediğiniz tonda mı özür dilemedi, derdiniz nedir, bir anlasam? Hiçbir faşizan yaklaşımı anlamadığım gibi bunu da anlamayacağım. İsmet Berkan'a bir röportajda, "Türkiye'de aynı gün içinde bir grup insan Tanrı parçacığını bir grup da İbrahim Tatlıses'in vurulmasını konuşuyor. Nasıl bir ülkeyiz biz" diye sormuştum. Türkiye'nin Brezilya dizilerine benzediğini söylemişti. Ne de haklıydı baksanıza. Hah tamam işte bitti diyorsunuz, ortaya bir polemik daha atılıyor... Sonu gelmeyen, nokta konulamayan bir Brezilya dizisi. İsmet Berkan bu dizinin kahramanlarından değil ama 'cast'ınıza başkalarını alın en iyisi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA