• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Bana "Yerin dolmaz" demeyin!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.05.2015, 00:00
Çok zor ve çok acı; hayattayken kendisi için yazmadığım, övgülerde bulunmadığım, "İyi ki varsın usta" demediğim için çok pişmanım. Zeki Alasya'nın vefatı sonrası yazılan bu yazı, bugün onlarcasını okuyacağınız diğer Zeki Alasya yazıları gibi geç kalınmış bir yazıdır... 1970'li yıllara damga vuran onlarca filmi, müzikal ve tiyatro oyunuyla herkesin ailesinin bir parçası olmuştu Zeki Alasya. Dün, inanıyorum ki, Türkiye'de her evden bir cenaze çıktı. Her evde üzüleni, gözyaşı dökeni oldu. Böyle gitmek ne güzel aslında, herkese nasip olmaz. Her zaman çok daha iyi bir oyuncu olduğuna inandım, şunu demek istiyorum; yapımcıların bazı oyunculara aynı tipi oynatmak gibi modası geçmiş bir düşüncesi var. Şişman, komik ve oynadığı karakterler sevilmiş Zeki Alasya'yı, başka bir rolde düşünmediler uzun yıllar. Kendisi bile yönetmenlik yaptığı o kadar film içinde çok az riske girdi. Hep benzer rollerde oynadı. Sinema dışında, Zeki'yi Zeki yapan, müzikli tiyatro oyunları oldu. Ne ilginç ve güzel yıllardı öyle; Metin Akpınar ile kurdukları 'Devekuşu Kabare'de siyasi hicivler ve sistem eleştirileriyle süslü oyunları nasıl da başarıyla oynadılar.

METİN AKPINAR'DAN DAHA CESURDU
O salt bir şişman ve şapşal komik adam değildi sinemada; aklı fikri yönetmenlikteydi. Son derece aydın, birikimli, entelektüel ve aykırıydı aslında. Siyaseti ve ticareti sevdi, her ikisini de denedi ve battı. Bunu defalarca söyledi verdiği röportajlarda. Metin Akpınar'dan daha cesurdu verdiği kararlarda, ekranı reddetmedi mesela. Bir dönem, haklarında çıkan yüzlerce, "ayrıldılar, barışıyorlar" haberlerinin ardından, 'Hastane' dizisinde oynadılar. Alasya devam etti oyunculuğa, kimilerine göre paraya ihtiyacı olduğundan, kimilerine göre oyunculuktan kopamadığından. En sevdiğim işlerinden biri 'Yabancı Damat' olmuştur.

KIRMIZIGÜL PİŞMANLIĞI
Müthiş bir kadroya sahip dizide baklava ustası olarak, yeni nesillere de kendini tanıttı iyi ki. Sinemadaki en büyük pişmanlığının Mahsun Kırmızıgül'ü reddetmek olduğunu söylemişti bir zamanlar, "Onun sadece öylesine bir hevesle bu işlere girdiğini sanmış ve teklifini reddetmiştim, oysa ki çok büyük işler yaptı, daha da yapacak" demişti. Zeki Ökten yönetmenliğinde çekilen 'Güle Güle' çok başarılı bir filmdi ve 1999 yılında büyük başarı kazanmıştı. "Çok fazla duygusal" bulunmuş ve bir miktar eleştirilmişti ama Metin Akpınar, Zeki Alasya, Şükran Güngör, Yıldız Kenter, Haluk Bilginer ve Eşref Kolçak'ın başrolde oynadığı bu film bugün bir başyapıt sayılmalı bana sorarsanız. Sadece oyuncularının hatırına üstelik. Duygusal, aklından ve yüreğinden geçeni hesap kitap yapmadan söyleyen bir adamdı Zeki Alasya. Tanıyanlar ve birlikte çalışanlar büyük keyif aldıklarını söylüyorlardı her zaman.

HER ÖLÜM ERKEN, HER ÖLÜM ACI.
Her ölüm, sıranın yaklaştığını hatırlatan bir döngü... Ölümsüzlük diye bir şey var ama; Zeki Alasya'nın göçüp gitse de gönüllerden çıkmayacağı ve nesiller boyu sevilmeye devam edeceği gibi bir gerçek var. Hakkında yazılan bütün yazıları, çıkan haberleri ve yapılan röportajları okudum bugün, Zeki Alasya ile arşive kapandım. Bakın ne demiş 2010'da Star gazetesine verdiği röportajda; son sözü de kendisi söylemiş olsun: "Bana siz başkasınız, yeriniz doldurulamıyor denmesinden hiç hoşlanmıyorum. 70 milyonluk ülke, neden doldurulamasın? Clark Gable'a Robert Mitchum'a kimse böyle dememiştir"...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA