Geri kafalılık bir hastalık, artık tamamen eminim. Kadın pilot görünce, heyecanlanıp "aman da bu ne büyük başarı" diyoruz değil mi? Şimdi bunun neresi şaşırtıcı?
Her işi yapmıyor mu zaten kadın bin senedir; hele de bizim memlekette. Erkeklerin kahvelerde oturduğu köylerde tarlalarda çalışmıyorlar mı, çocuklarını tarlada doğurmuyorlar mı? Sakın "Eskide kaldı, artık yok böyle şeyler" demeyin.
Kadın evde, dışarda her türlü çalışıyor, didiniyor. Bir işte çalışan kadın tıpkı ev kadınları gibi evin de tüm yükünü üstleniyor.
Eve geliyor, gelirken daha alışveriş yapıyor, koca gelmeden yemek yapıyor, çocuklarıyla ilgileniyor. Kadın bizim memlekette hayatı ve aileyi ayakta tutuyor.
Kalkıp da bana, "Kadın pilotları gördüm, gurur duydum" demeyin. Evde türlü yükü omuzlamış, kendini ailesine adayan kadının başarısı küçümsenebilir mi? Bugün bir aile bağından, aile olgusundan bahsedebiliyorsak, başarı büyük bir yüzdeyle kadına aittir.
EZMEKTEN ZEVK Mİ ALIR?
Erkeklerin ana kuzusu olduğu, erkekliğin el üstünde tutulduğu ülkemizde, bir daha söylüyorum aile varlığının temeli ve sebebi kadındır. Kadının gücünü arkasına ve yanına almayan erkek, kadını ezmekten zevk alır. Bunun eğitimle falan da alakası yoktur. Kızgınım çok, erkeklere çok kızgınım. Bu sabah, haberleri dinliyorum/ izliyorum, her neyse; art arda dört kadın cinayeti haberi verdiler. İnanamıyorum ve artık haber izleyemiyorum. Kadın boşanamıyor, istediğiyle evlenemiyor, istediği gibi yaşayamıyor, sevilmiyor; ama şak diye alnının ortasından pompalıyla vuruluyor! Kadına sahip çıkmayı ve sevmeyi bilemedi yurdum erkeği, neden diye haykırmak istiyorum! NEDEN? Neden kadını sevmiyorsunuz, kadınıza el kaldırmak yerine başını okşamayı denemiyorsunuz?
Kadın sevgiyi bin misliyle geri verir. Hapisten izinli çıkıp planlı programlı kadını öldürmek nedir Allah aşkına?
Boşanmıyor diye kadını boğmak; boşanmak istiyor diye kesmek/biçmek?
ERKEĞE ŞİDDET DE VAR
Bir de evlatlar var geride kalan, kimi yuvaya verilmiş çoktan; kiminin gideceği yer yuva... Bir miktar sevgiye ihtiyaç var, gerginlik hat safhada. Maçlarda birbirlerini öldürürcesine dövüyor erkeklerimiz, spordan anladıkları sadece rekabet ve nefret! Ne olacak peki, bu nefretle eve gelen ve burnundan soluyarak karısından ve çocuğundan öfkesini çıkaran adamın sonu ne olacak? Bir ara "sadece kadına şiddet yok, erkeğe de var" diyordum, bunu söyleme sebebim de şuydu:
Kadına şiddet gösteren erkek de bir şiddet mağduru neticede. Sevgiyle, ilgiyle, okşanarak büyüyen bir erkek, kadınını dövmez ki! Kadın erkek diye ayırmayı istemiyordum, şiddet şiddetti! Yok artık vazgeçtim çünkü, "boşanmayan kocasını deşti, çocukların gözü önünde erkeğini kesti" haberleri yok! Olmasın, olmayacak da. Kadın elini kana buladıysa bilin ki artık sabrının sonuna gelmiştir, dayağa ve hakarete dayanacak gücü kalmamıştır.
Bu nedir artık, bilemiyorum.
Herkesin gönül birliği yapıp kadını da erkeği de bu çıkmazdan ve sevgisizlikten çıkarması gerekiyor. Allah korkusu da yok bu adamlarda; işte bunu anlamıyorum.
En çok sevgisizlikten korkuyorum ve bakın kötü/berbat/iğrenç ne oluyorsa sevgisizlikten oluyor.