Erken saatlerde, uyanır uyanmaz gazete okumak, haberleri seyretmek, gözümü açar açmaz dünyaya hakim olmak isterim. Ben uykudayken, son sekiz saatte ne oldu bitti acaba? Son aylarda hep felaketler mi yaşanıyor, yoksa bizim habercilik anlayışımız mı başkalaştı, anlam veremez oldum! Haberlere bir göz atıp da kalbimin sıkışmadığı bir gün hatırlamıyorum ve evet eminim, özellikle televizyon haberciliği kesinlikle ve sadece reyting kaygılı olduğu için diye tahmin ediyorum; baştan sona dramalar içermekte. Haberin bilgi vermek dışında bir işlevi var mı, soru bu.
Bilgi sadece ölümleri, kazaları, yaralanmaları, terörü, savaşı, akla gelecek her türlü felaketi mi içerir?
KURAN KURSU HOCASI
Kuran Kursu hocasının bir öğrenciyi dövdüğü görüntü haber değeri taşır mutlaka, peki bunun tersini vermek de haber merkezlerinin görevi değil mi? Şunu demek istiyorum, bir başka Kuran Kursu'nda güle oynaya yapılan dersler ve çok muhterem hocalar yok mudur? Karısını döven, bıçaklayan adamlardan başka, eşini el üstünde tutan, şımartan, sırtında taşıyan adamlar yok mudur? Çocuklarını öldüresiye döven anneler dışında, hayatını evlatlarına adamış kadınlar yok mudur, anne-babasının emekli maaşını almak için türlü işkence yapan hain evlattan başka, ana babası için ömrünü veren çocukları yok mudur?
Şuraya geliyor mevzu; herkes kötü, kimseye güvenilmez, hayat berbat, pahalı, acımasız, Müslümanlar tehlikelidir, aman AVM'lere gitmeyin, metrodan uzak durun, hiçbir şeyden zevk almayın...
BURCU DEDİ DİYE...
Sonra da, üç beş ünlünün ağzından, "hayata sahip çıkın, çok afedersiniz gezin tozun" mesajı veriyorlar; ki Burcu Esmersoy dedi diye, kendini çarşı pazara mı atacak insanlar merak ediyorum! Sadece üzerlerine düşen habercilik ve bilgilendirme görevini layıkıyla yapsalar, bir mankenin manasız yönlendirmesine ihtiyaç kalmayacak.
Haber kanalları demişken söylemeden duramayacağım. Amerikan Başkanı diye başlayan cümleler, ah o cümleler. Amerikan Başkanı diye bir şey var mı? Ülkenin adı Amerika Birleşik Devletleri, Amerika kıtanın adı, söylemekten dilimde tüy bitti.
Bizim haber kanalları öğrenemedi.
HABER DİNLEMEK İŞKENCE
Obama'yı Obağğğma diye okuyan spikerler, her özel ismi farklı telaffuz ediyorlar.
E harfini yanlış söyleyenlerle dolu, haber merkezlerinin en baba koltukları.
Haber merkezlerinde alt yazılardan sorumlu olanların, en basit Türkçe imla kurallarını bilmemesi acaba kimin ayıbı?
Şunu da duydum bir haber bülteninde, "ful dolu"... Full İngilizce'de dolu demektir, ful dolu diye bir şey yoktur, bunu şaşırıp metne atardı diyelim haberi yazan, ki medyada görev yapanın Türkçe bilgisinin tartışılmaması gerekir; sunucu bunu nasıl düzeltmez!
Sunucu sadece göz makyajı, kıyafeti ve ekranda nasıl göründüğüyle mi ilgilidir?
Hadi aksanlı spikerleri, dili dönmeyen gazeteci/habercileri geçtim; ses tonu kulak tırmalayan sunucu iddiasında bulunmak nedir? Şu an için ekranda Erhan Çelik ve TRT spikerleri dışında işini ciddiyetle ve layıkıyla yapan kimse olduğunu düşünmüyorum.
Kusura bakmasınlar...