• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Sana hala aşığım, nefesimsin

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.02.2017, 00:00

Aslında geçtiğimiz hafta yazdım, kabus geliyor diye. Bakın geldi bile... Gün ve gece boyunca ülkemizde, yavru vatanda ve dış temsilciliklerde nasıl kutlanacak merakla beklemekteyim. Şunu seviyorum aslında, özenmeden doğaçlama yapılan kutlamaları, bir anda çıkıp geliveren sevgiliyi, kocaya hazırlanan şahane bir yemeği, birlikte hazırlanan bir sofrayı, ne yapıp edip satın alınan bir özel hediyeyi, yazılan bir iki satır mektubu... Sevgililer gününe karşı duruyor gibi olmam işin ticari tarafının göze sokulması, sevgiden kimsenin bahsetmemesi, sevginin kimsenin umurunda olmaması yüzünden. Sevgi ve aşk, tıpkı evlilik gibi bir akit; birlikte olmaya karar vermek ve bu akdi yerine getirmek için gönülden çalışmak değil mi?

AŞK CESARET İSTER

Yoksa, ne manası var; göz göze gelmediğin, iltifat etmediğin, beğenmediğin, şımartmadığın bir insan sana kırmızı gül almış! Babam anneme çiçek almaktan vaz geçmedi mesela, ne evlilik yıldönümlerinde, ne özel günlerde. Annem için babam hep çok kıymetli oldu, 50 yıllık evliliklerinin ardından, "onu çok seviyorum, yine dünyaya gelsem yine onunla evlenirim" diyor. Kaç kadın vardır bu cümleyi kurabilecek? Babam, anneme bakıp "sana hala aşığım, nefesimsin benim; ben dünyanın en şanslı erkeğiyim" diyor. Böyle düşünen ve bunu dile getiren kaç cesur erkek tanıdınız?
Evinde, ailesinde aşkla büyüyenlerin, fiziksel anlamda aşk yutturmacalarına inanması pek zor. Bir çokbilmiş eski televizyoncu, baba sevgisi tatmadan yaşayan kadınların hayatlarının zor olduğundan bahsetmişti. Ne sığ bir düşünceydi, ne basit bir önermeydi. Bu adama göre baba sevgisi tatmayan kızlar, gerçek hayatta zor aşık oluyor, erkeklere güvenmiyordu.
Tam tersi, kadınları çok iyi tanıdığını, bildiğini söyleyen ve büyük cümleler kuran erkeklerin ne çok yanıldığını biliyorum. Kadınların kandırdığı erkekler bunlar, sinsi kadınların kafalarına soktuğu kalıplarla onları tanıdıklarını sanıyorlar ve bir de komik duruma düştüklerini fark etmeden, vıdı vıdı ediyorlar.

FORMÜL ÇOK BASİT

Oysa baba, daha doğrusu aile sevgisi, ilgisiyle büyüyen, görgülü kadınların işi zordur gerçek hayatta. Kendilerine denk insanı bulmakta zorluk çekerler, kendi evlerinde yaşadıkları huzur ve saygıyı aradıklarından önüne gelene kapılmazlar, sahte ilgi/alakayı sevgi zannetmezler. O güçlü kadınlara, üç beş sözle, birkaç pahalı hediyeyle, Boğaz'da yemekle, yatla gezdirmekle, yurtdışı gezisiyle ulaşamazlar mesela. Yazımı yazarken Sezen Aksu'nun son albümünü dinliyorum bir yandan.
13. parçayı dinliyorum bıkmaksızın, hayatını sorgulayan bir kadının hesaplaşması, hem kendiyle hem çevresindekilerle...
O hesaplaşmaya varmadan, keşke demeden, koca popolu sinirli bir kadına dönüşmeden yaşanabilir mi? Yaşanır ama kadın/erkek herkesin sevgide saygıda cömert olması gerekiyor.
Bonkör bir işadamının paralarını gerekli gereksiz harcaması gibi, aşkını da savurması gerekmez mi hayatındaki kadın için. Bundan korkmayan erkeklerin ne kadar mutlu olduklarını defalarca gördüm. O güçlü kadın, gördüğü ilgi ve sevgiyi, misliyle hayatının aşkına yönlendirmektedir çünkü. Ah biraz cesaret, aşka sahip çıkma ve sürdürme cesareti... Hayat boyu mutluluğun formülü bu kadar basitken, beceremeyen insanın gafleti...
Sevgililer Günü, kutlu olmasın korkaklara...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA