İzmir'in en büyük sorununun iyi yönetilememek olduğu giderek daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Her gün yeni bir krizle karşı karşıya kalıyoruz. Vapur seferlerini durduran İZDENİZ grevi ve İzmir'i felç eden tramvay inşaatlarından sonra nur topu gibi bir krizimiz daha oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, daha iyi koşullarda çalışmak istedikleri için hukuki olarak haklarını arayan işçilerine kıyım uygulamaya başladı. Çeşitli bahanelerle yapılan işten çıkarmaların bir türlü bitmemesi işçileri isyan ettirdi. Büyükşehir Belediyesi'nde DİSK Genel İş Sendikası'na bağlı olarak görev yapan binlerce işçi bugün eylem yapacak. İşçiler yarım gün iş bırakacak.
ADALETİN BU MU KILIÇDAROĞLU?
İzmir'de yaşanan bu haksız işten çıkarmalara en büyük tepkinin "adalet" aradığı iddiasıyla yürüyüş yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan gelmesi gerekmiyor mu?
Ama ne gezer? Kılıçdaroğlu ve CHP Genel Merkezi, İZDENİZ'de 23. gününe giren grev için bugüne kadar dişe dokunur ne yaptı ki, bunun için yapsın?
İzmirliler sakın bugün yaşayacağınız sıkıntının nedeni olarak haklarını arayan işçileri görmeyin. Bu, işçilerin değil Büyükşehir Belediyesi'nin İzmirlileri cezalandırmasıdır.
Büyükşehir Belediyesi, halkı cezalandırmaya artık bir son vermek zorunda.
Türk halkı tabii ki sizi tehdit görecek
ABD'nin aramızdaki müttefiklik ilişkisine yakışmayan tutumları iki ülke ilişkilerini bir kırılmaya doğru sürüklüyor.
15 Temmuz'da Türkiye'yi kana bulayan FETÖ elebaşını topraklarında barındıran ABD'nin üstüne terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı YPG'ye silah yağdırması, Türk halkının sabrını taşırdı.
Pew Research Center tarafından yapılan bir araştırma bu durumu net olarak ortaya koydu.
Araştırma, dünya üzerinde ABD'yi en büyük tehdit olarak gören ülke halkının Türkler olduğunu gösterdi. Buna göre, Türk halkının yüzde 72'si ABD'yi büyük bir tehdit olarak görüyor. Bu dünyadaki en yüksek oran.
Siz, bunları yaparsanız Türk halkı da sizi dost olarak görmez. Kusura bakmayın.
FETÖ elebaşını iade etmemenizin ve Türkiye'nin baş düşmanlarına TIR'lar dolusu silah vermenizin anlamı gayet açık. Halkımız da bunu görüyor.