Yeni Asır'ın manşet yaptığı ve kentin kasasından 102 milyon lira fazladan para çıktığını ortaya koyduğu Karşıyaka'daki opera binası ihalesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin başını ağrıtacak gibi duruyor. Çünkü, ihale mahkemelik oldu.
Hatta 2. İdare Mahkemesi, Büyükşehir'e tüm evrakları ve ilk savunmasını vermesi için 15 gün süre tanıdı.
Biliyorsunuz, eski Başkan Aziz Kocaoğlu döneminde yapılan ihalede belediye katılımcılara 'daha önce opera sahnesi yapmak' gibi özel bir şart koymuştu. Bu şartı yerine getiremeyen 3 firma elenirken ihaleyi Ankara Çankayalı Çağdan Mühendislik firması ile Avusturyalı Waagner Bıro ortaklığı 429 milyon liralık teklifleriyle kazanmıştı.
Belediye, 102 milyon lira daha yüksek teklif vermesine rağmen sırf özel şartı yerine getirdiği için ihaleyi bu konsorsiyuma vermişti.
AVUSTURYALI ŞİRKET ÇEKİLDİ
Ancak sunduğu 'iş bitirme belgesi' ile konsorsiyumun bu şartı yerine getirmesini sağlayan Avusturyalı şirket geçtiğimiz aylarda işten çekildi. Şimdiki Başkan Tunç Soyer idaresindeki belediye ise işi, bu özel şartı tek başına yerine getiremeyen Çağdan Mühendislik'e devretti. Bu da "Madem bu iş, daha önce opera sahnesi inşa etmeyen bir firmaya yaptırılabiliyordu o zaman niye 102 milyon lira daha düşük teklif veren katılımcı firmaya yaptırılmadı? İzmir neden 102 milyon lira fazladan ödüyor" sorusunu gündeme getirdi.
YAPILAN YARDIMLAR KADAR
102 milyon lira çok büyük bir rakam.
Bu parayla kente birçok yatırım yapılabilir.
Bakın Başkan Soyer, daha dün bir açıklama yaptı ve pandemi döneminde İzmirlilere 120 milyon liralık yardımda bulunduklarını söyledi. Yani tek başına opera işinde fazladan verildiği ortaya çıkan bu para, neredeyse belediyenin pandemi dönemindeki tüm yardımlarını karşılayabilecek bir para.
BELEDİYEYE 15 GÜN SÜRE
İşte Yeni Asır, bu durumu ortaya çıkarınca halen DYP İl Başkanlığı görevini yürüten avukat Tarcan Ülük, ihalenin yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesi için yargıya başvurdu. Normalde vatandaşlar belediyenin bu tür ihaleleriyle ilgili doğrudan dava açamıyor.
Ancak Ülük'ün bir özelliği var. O da, 31 Mart yerel seçimlerinde DP'den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması. İşte mahkeme de Ülük'ün bu özelliği çerçevesinde 'aktif husumet ehliyeti' taşıdığı gerekçesiyle davayı kabul etti. 2. İdare Mahkemesi, şimdi Büyükşehir'den sözkonusu ihale dosyasının tamamını onaylı olarak istedi.
Ayrıca, Büyükşehir'e ilk savunmasını yapması için 15 gün süre verdi. Mahkeme belediyenin vereceği savunmaya göre yürütmeyi durdurup durmama kararı verecek ardından da konuyu esastan ele alacak.
"BU PARA CHP'YE AKTARILIYOR"
Dün görüştüğüm Ülük, bu ihaleyle ilgili çok konuşulacak iddialarda bulundu.
Ülük, bu ihale ile CHP Genel Merkezi'ne para aktarıldığını öne sürdü.
İşi üstlenen Ankara'daki şirketi araştırdığını ifade eden Ülük, "Bir masa sandalye şirketi olduğunu söylediler.
Yani bu işi yapabilecek yetkinlikte bir şirket değil. Hadi bu da bir tarafa, sözkonusu şirket 102 milyon lira yüksek teklifi Avusturyalı şirket sayesinde verdi.
Şimdi o şirket yok ve bu para yetkinliği tartışılır bir şirkete fazladan ödeniyor.
Bunun izah edilecek bir yanı yok. Burada resmen CHP'ye aktarılan bir fon var. Kuvvetle muhtemel bu CHP Genel Merkezi'ne aktarılan bir fon. Anahtar teslim CHP Genel Merkezi'nden idare edilen ihaleler bunlar. Kör gözüne parmak sokar gibi yapılan bu işe hem Başkan Soyer'in hem de CHP'nin ses çıkarmaması başka türlü izah edilemez.
Ortalama zekası olan buradan bu sonucu çıkarır" dedi. Ülük'ün buradan CHP'ye para aktarıldığı iddiası doğru mudur bilmiyorum ancak doğruysa ve de ispat edilebilirse yer yerinden oynar.