CHP, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan olmasının ardından Atatürkçü çizgisinden uzaklaştı. Parti, Kılıçdaroğlu tarafından adım adım terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP'yle ittifak kurabilecek bir çizgiye taşındı. Bu süreçte partinin temelini oluşturan ulusalcı kanat neredeyse tamamen tasfiye edildi.
İlk başlarda buna yüksek sesle itirazlar yapılsa da zamanla kimse sesini çıkaramaz oldu. Çünkü Kılıçdaroğlu partide 'tek adam' haline geldi.
Ancak oy oranını yüzde 25 civarından bir türlü yukarıya taşıyamayan Kılıçdaroğlu'nun koltuğu 24 Haziran'da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sert bir şekilde sallandı. Çünkü Kılıçdaroğlu'nun Abdullah Gül'ü istemesine rağmen o günkü siyasi gelişmelerin zorlamasıyla Cumhurbaşkanı adayı yapmaya mecbur kaldığı Muharrem İnce, partinin oylarını bir anda yüzde 30'un üzerine çıkarıverdi.
'ULUSALCILAR GİDER' ENDİŞESİ
O gece parti yönetimi, ülke genelindeki seçim sonuçlarıyla ilgili doğru düzgün veri toplayıp kendisine sunmayarak İnce'ye adeta operasyon yaptı. Bu süreci kendisi de çok kötü yöneten İnce, aldığı yüzde 30'dan fazla oya güvenerek yine hatalı bir stratejiyle partinin başına geçmek isteyince hedef tahtasına döndü. Dışlandı, hor görüldü. Hatta son kurultayda en öndeki Kılıçdaroğlu'nun yanında partiden maaş alan danışmanı otururken İnce, tuvalet yanına atıldı. İşte İnce bardağı taşıran bu son damlanın ardından "Parti kuracağım" demeye başlayınca ortalık karıştı.
Çünkü, ideolojik olarak yok sayılan ulusalcı taban ve HDP'yle ittifakı içine sindiremeyenlerin İnce'nin peşine düşüp partiden kopabileceği ihtimali gündeme geldi.
PANDORA'NIN KUTUSU
Bu süreçte İnce dün yaptığı açıklamayla artık Pandora'nın kutusunu da açtı. İnce, 24 Haziran ve sonrasında yaşadıklarını ortaya koyarak partinin kendisini nasıl yalnız bıraktığını gözler önüne serdi. 24 Haziran seçimi sürecinde CHP yönetiminin kendisine nasıl 'köstek' olduğunu belgesiyle açıklayacağını belirten İnce, 24 Haziran'da 60 bin sandığa gözlemci konulmadığı iddiasını gündeme getirdi. İnce seçim gecesine ilişkin 'sarhoştu' iddiasını o dönemde genel başkan yardımcısı olan Tuncay Özkan'ın ortaya attığını ve yaydığını, yanında bulunan Engin Altay başta olmak üzere hiçbir CHP'linin de yalanlamadığını söyledi.
İnce'nin söz konusu açıklamayı 12 Ağustos'ta yapması beklenirken genel merkez yönetimi ise savunma hazırlığına girişti. Bu arada Kılıçdaroğlu ise, yeni seçilen Parti Meclisi'nin ilk toplantısı öncesinde "Bizi bölmek, parçalamak isteyecekler" ifadesini kullandı. Öte yandan bir kaset darbesiyle genel başkanlığı bırakmak zorunda bırakılan Deniz Baykal da İnce'nin parti kurma çalışmaları nedeniyle Kılıçdaroğlu'nu ziyaret edeceğini açıkladı.
YÜZBİNLERCE CHP'Lİ VAR
Partide artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Şimdi bakıyorum da CHP'nin İzmir'deki yöneticileri ve belediye başkanları bu ayrışmada Genel Başkana bağlılıklarını bildirme yarışına girmiş durumda.
Hatta içlerinde İnce'yi hainlikle suçlayanlar bile var. Ancak siz bakmayın CHP'nin İzmir'deki 'tavanını' oluşturan isimlerin bu açıklamalarına... CHP'de yok sayılan ve bugünkü parti yönetiminin HDP'yle ittifak kurmasını içine sindiremeyen yüzbinlerce İzmirli var. Eğer İnce güçlü isimlerle yola çıkar ve bir rüzgar yakalarsa arkasından en fazla gidecek CHP'li olan şehirlerin başında İzmir geliyor.