Karşıyaka Belediye Tiyatrosu, Çanakkale'nin Bozcaada ilçesinde tiyatroseverlerle buluştu. Çocuk ve yetişkinlere yönelik iki ayrı oyun sergileyen topluluk, ada halkından tam not aldı.
Her sezon sahneye koyduğu oyunlarla Karşıyakalılara tiyatro şöleni sunan Karşıyaka Belediye Tiyatrosu, ilçe dışından gelen davetleri de yanıtsız bırakmıyor. Karşıyaka'nın kardeş kenti Bozcaada Belediyesi tarafından 'Adada Tiyatro Var' sloganıyla düzenlenen etkinliklere katılan topluluk, büyük ilgiyle karşılandı.Karşıyakalı tiyatrocular, gündüz Bozcaadalı çocuklar için 'Çizmeli Kedi', akşam da yetişkinler için 'Arapsaçı' oyunlarını sahneye taşıdı. Gösterilerde salon tamamen dolarken, izleyiciler başarılı sanatçıları ayakta alkışladı.
Karşıyaka Belediye Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Zekeriya Hocalar'a teşekkür plaketi takdim eden Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz "Davetimiz üzerine gelip bizlere oyunlarını sergileyen Karşıyaka Belediye Tiyatrosu oyuncularına ve bu imkanı sağlayan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'a halkımız adına teşekkür ederim" diyor.
DORUKHAN 19'UNDA, KİTABI: LİMONLU KEK
Günümüzde özellikle gençler ellerinde telefonlar, tabletlerle bilgisayar oyunlarına dalmış durumdalar.
Eskisi gibi sanatsal hatta sportif etkinliklere gereken önemi göstermiyorlar.
İzban'da, otobüste, vapurda kitap okuyanları görmek neredeyse imkansız durumda.
Ancak bu arada Dorukhan Kocaoğlan'ın hakkını yememek lazım. 19 yaşında pırıl pırıl bir genç. Ekonomi Üniversitesi'nde eğitim görüyor.
Çocukluğundan beri hem okuyor, hem yazıyor. Anlayacağınız tam bir kitap kurdu. Geçen gün bana ilk kitabını göndermiş:
Limonlu Kek.
Şöyle bir karıştırdım. 18 yaşında yazlıkta yaşadığı ilk aşkını, sevgilisinin peşinden çok zor şartlarda yaptığı Avrupa seyahatini, yollarda başına gelenleri, duygularını, heyecanını, yaşadığı çaresizlikleri romanında okurlarıyla paylaşmış.
Bu arada bu kitabın ebeveynlerin de ilgisini çekeceğine inanıyorum.
Çünkü çocukların gençliğe attıkları adımlarda, ne gibi problemlerle, ne gibi olaylarla karşılaşabileceği ve nasıl âşık olup, aşkı ne denli hissedebilecekleri çok güzel bir üslupla gözlerimizin önüne sermiş bu delikanlı. Bana göre gelecek vaat ediyor.
Dorukhan Kocaoğlan'ın;
"Onsuz geçen on yılım, O'nu düşünerek geçti." diyerek yazdığı Limonlu Kek kitabını okumanızı öneririm, ilginizi çekeceğini
ORHAN'I 2. KEZ ÖLDÜRDÜK
Orhan İlhan, İzmir ve Türk basınının sembollerinden biriydi.
Muhabirlikten başlayarak başarı merdivenlerini sürekli tırmandı, Anadolu Ajansı Bölge Müdürlüğü'nde, Türk Haber Ajansı Bölge Müdürlüğü'nde başarılı hizmetler verdi. Orhan İlhan aynı zamanda yüce bir insan dostuydu, "Karıncaezmez" kabilinden yaşantısı boyunca kimseyle problem yaşadığını görmedim, aksine herkesin yardımına koşan bir kişiliğe sahipti. Emekli olduktan sonra aile boyu sağlık sıkıntılarıyla uğraştı son nefesine varana dek.
Damadı kanser hastasıydı, evini sattı, ilaç ve bakım tedavilerine sarf etti. Daha sonra kendisi pek çok hastalıkla başetmeye çalıştı, olmadı.
Her fani ölümü tadacaktır, herkesi bekleyen ebedi son bu. Ama Orhan İlhan gibi bir duayenin hakkıydı yaptığı hizmetlere karşı bir vefa borcu ödememiz. Yapamadık. Son yolculuğunda da onu yalnız bıraktık. Cenazesinde sadece gazeteci arkadaşlarının yoğunlukta olduğu 22 kişi vardı. Yakalara takılacak bir fotoğrafını bile esirgemişlerdi.
Nerede bizim İzmir Gazeteciler Cemiyetimiz, Türkiye Spor Yazarları Derneğimiz.
Dirimize sahip çıkamıyorsunuz, bari ölümüze sahip çıkın! Nerde bizim belediye başkanlarımız?
Danışmanlarınıza sorsaydınız Orhan İlhan'ın kim olduğunu, bir çiçek gönderseydiniz bari. Bir de övünüyoruz "İzmirliler vefalıdır" diye. Hadi canım sen de!