• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kim gider, kim kalır? ERKİN USMAN

Kim gider, kim kalır?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.06.2017, 00:00

Aziz Kocaoğlu, belli ki belediye başkanlığının son dönemini yaşıyor. Yani bir dahaki sefere yok.
Tavrı, konuşmaları, hep bu yönde.
Bir özel televizyon kanalında sarf ettiği sözler de zaten böyle bir beklentisinin olmadığına işaret.
Ne dedi orada Kocaoğlu:
"İzmir CHP'nin değil, sosyal demokrasinin kalesi.
İzmir'de CHP değil ben seçimi kazandım." Oysa o dönemde yapılan kamu oyu yoklamalarında Kocaoğlu, CHP'den daha az oya sahip diye bir sonuç çıkmıştı.
Neyse; artık Kocaoğlu yok demek.
Peki kim gelecek onun yerine CHP adayı olarak? Daha doğrusu kim gösterilecek? Bu soru iki yıl önce sorulsaydı, cevap Levent Piriştina idi. İki ay önce sorulsaydı, Olgun Atilla idi. Ama şimdi hiç biri değil; Prof. Dr. Kamil Oktay Sındır. Yani CHP Genel Sekreteri.
İbre ondan yana.
CHP'lilerin içine karıştığınızda görürsünüz ki bu partiyi en çok eleştirenler yine CHP'liler. Son zamanlarda en çok eleştirilen partili de Kocaoğlu.
"Belediyeye şu adamı aldı, bu adamı almadı" "Kendisini bir türlü göremiyor, ona ulaşamıyoruz" "Her gün İzmir'i terk edip köylere gidiyor" "Parti tabanından kopuk.
Sadece büyüklerle görüşüyor" "Onun yüzünden 7 ilçeyi kaybettik" Nedenler ve konuşulanlar uzayıp gidiyor. Sonuçta Kocaoğlu cesaret edip, "Beni aday yapın" diyemeyebilir. Sındır en çok konuşulan isim. Tabii gün ola harman ola.

"Yoga" deyip geçmeyelim

Bir öğretmenin gözünden, bir öğrencinin dizinden...
Çimen Erengezgin, bu defa yoga deneyimlerini, hem yıllar süren öğrencilik, hem de eğitmenlik tecrübeleriyle harmanlayarak öykülendirdi. Yazar, yogayla ilk kez tanışan bir öğrencinin iç sesiyle, son derece samimi ifadelerle ve açık yüreklilikle neler düşündüğünü ve yaşadığını esprili bir dille aktarıyor. Öğrencinin maceraları gülümsetirken, aynı zamanda yoga öğretisine dönüşüyor. Bu kitapla yoga, öğrencilerinin bakış açısıyla yeni bir pencere ediniyor. Bugüne kadar, hep eğitmenler anlattı, şimdi sıra öğrencilerde.
Hoppalaaaa! Hoca konuşuyor, ben içimden cevap yetiştiriyorum. Herkes böyle mi? Yoksa içlerinden konuşmuyorlar mı? Sussana kızım, ne konuşuyorsun bıdır bıdır. Konsantre ol da, hareketleri kaçırma. Bak yine konuşuyorum, ay yoruldum, yemin ederim, daha hareketler başlamadan içimdeki konuşkan hanım beni fazlasıyla yordu.
Hayır yani hocayı mı takip edeyim, susmak bilmeyen kendi iç sesimi mi dinleyeyim?
Bu arada "gözlerini kapat" diyor hoca. İşte şimdi yandık.
Çaput çarşısı oldu mu sana vıdı vıdı olimpiyatları?..

Çocuklara dikkat

Evinizde tıraş köpüğünüz hiç beklenmedik zamanda bittiyse, ojeniz kaybolduysa, tatlılarınızda kullandığınız gıda boyanız sırra kadem basmışsa, duş jeliniz hızla eksiliyorsa, evde tutkal kalmamışsa, toz ya da sıvı deterjanınız dibi vurmuşsa, çamaşırların daha iyi kokması için kullandığınız boraksınız tükenmişse, şampuan ve sakız gibi şeyleri bulmakta zorlanıyorsanız, evinizdeki çocuklarınızı takip edin.
Göreceksiniz ki, onlar evin bir yerinde bunlardan bir kısmını karıştırmış yoğuruyor.
Moda deyimle slime yapıyorlar.
Ele yapışmayan, renkli renkli jöle gibi bir şey. Toksik olmayan viskozite bir malzeme bileşimi. Ne işe yarar diye sormayın, hiçbir işe yaramıyor.
Sadece çocuklar, bunu oluşturmayı, evdeki onca malzemeyi tükettikten sonra slime yapmayı marifet sayıyorlar.
Okullar kapandı, tatil başladı.
Duş jelinize, traş köpüğünüze, tatlı reklendiricinize, tutkalınıza, toz ve sıvı deterjanınıza, ojenize, boraksınıza, şampuanınıza ve sakızınıza sahip çıkın, slime'cılar geliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA