• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Beyler, bizi delirtmeyin! FİLİZ İÇKE ÖNAL

Beyler, bizi delirtmeyin!

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30.12.2018, 00:00

Bir salon dolusu anne, okulumuzun seminer salonunda Uzman Psikolog Özkan Şenol'u pür dikkat dinliyoruz. Aile olmak, çocuklar, problemler, çözüm yolları... Her şeyi konuşacağız derken, bir de uyarıda bulunuyor: "Sivri dilliyim, gerçekleri ucu nereye dokunuyor diye düşünmeden pat pat söylerim." Sözlerine Anadolu'nun yaygın deyişlerinden biriyle başlıyor:
"Evlat evlat ise yüz ağartır, evlat evlat değilse saç ağartır." "Yüz ağartan" evlat yetiştirmek de ciddi bilgi gerektiriyor, emek istiyor.
Bilgiyi almak için geldik zaten, emek kısmı da bize düşüyor elbette.
Salondaki tek tük babaya teşekkür ederek başlıyor danışanlarından örnekler vermeye:
"Çocuk teknoloji bağımlısı olmuş, anne 'Nerede yanlış yaptık?' diye soruyor. Cevap basit: Yanlış erkekle evlenmişsin!" Yayıldığım koltukta şöyle bir toparlanırken, "Gerçekten de sivri dilliymiş" diyorum.
Devam ediyor:
"Türkiye'de 'deli kadın' sayısı arttı farkında mısınız? Neden? Çünkü 'adam gibi' baba sayısı giderek azalıyor.
Bu aileler 'Çocuk babadan çekinmiyor' diye şikayet ediyor. Dinlenmeyi televizyon izlemek sanan, eve gelir gelmez kumandayı eline alan, 0-0 bitmiş maçın özetini, o da yetmedi futbol yorumlarını saatlerce seyreden babalar bunlar. Buna karşılık çocuğun ödevi annede, bakımı annede, psikolojisi annede... Kadın omuzlarındaki yüklerden iki büklüm olmuş, adamın elinde kumanda... Ne yazık ki pek çok evde durum bu ve çocuklar, 'pes eden mutsuz kadın'lar tarafından 'baba eksikliği' ile büyüyor.

ŞAPKANI ÖNÜNE KOY

Haydi bakalım beyler, herkes şapkasını önüne koyup bir düşünsün.
Bu eleştiri, bir hemcinsiniz tarafından dillendiriliyor. Üstelik hem konunun uzmanı hem de bu alanda birçok insanla karşı karşıya gelmiş bir isim.
Çektiği fotoğraf çok net. Bakın bakalım o fotoğrafta siz de var mısınız?

SADECE ERKEK Mİ ÇALIŞIP YORULUR?

Seminer çıkışı kadınlarla ayaküstü laflıyoruz. "Keşke" diyorum, "Bütün babalar da katılıp dinleyebilseydi..." Vay efendim, sen misin bunu söyleyen! Kadınlardan biri o saniye itiraz ediyor: "Ama onlar çalışıyor!" O gün, yutkunup sustum.
Sadece içimden "Biz de çalışıyoruz" diyebildim. Ama bugün cevaben şunları yazmaya karar verdim:
Hayır, nedir bu erkeklere yönelik kayırmacı tutum? "Adam çalışıyor, adam yoruluyor, adamın kafayı dinlemesi gerek..." Kusura bakmayın ama bir kadının ağzından çıkan 'en saçma sapan' cümle kalıpları bunlar. Herkes çalışıyor, herkes yoruluyor. Üstelik kadın para getiren bir işte çalışmıyor da olabilir, bu durum da onun yorulmadığı anlamına gelmez. Özetle; gündüz saati düzenlenen bir seminere pek çok çalışan "doğal olarak" katılamaz, cinsiyetinden dolayı değil.

ÖNCE "AİLE OLMAK" GEREK

Çocukta ders başarısı, teknoloji kullanımı, ilişkilerdeki çatışmalar...
Seminere katılan herkesin kendine göre önceliği farklıydı muhakkak.
Anlatılanlardan çıkardığım en önemli sonuç ise, hedef ne olursa olsun önce "aile olmak" gerektiğiydi.
Özkan Şenol, "Farkında mısınız?" adlı kitabında konu hakkında şu ifadeleri kullanıyor:
"Karı koca olmak, kadın erkek olmaktan farklıdır.
Anne baba olmak da, karı koca olmaktan farklıdır.
Aile olmak; bunların hepsini kapsayan ve bunlarla birlikte hareket etmeyi gerektiren bir tercihtir. Çünkü, iyi bir insan değilseniz, iyi bir eş olamazsınız. İyi bir eş değilseniz, iyi bir anne-baba olmanız da zordur." Üzerinde tekrar, tekrar ve tekrar düşünülmesi gereken sözler değil mi sizce de?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA