Pandemi de en güvenli yer evimizdi.
'Evde kal' çağrısıyla bu süreci hala atlatmaya çalışıyoruz. Ancak araya yaz girdi. Tatil kapıyı çaldı. Bu süreçte tüm önlemleri alarak düştük yollara.
Gördüm ki oteller gerçekten ev kadar güvenli.
Alaçatı denildiğinde akla gelen ilk otel Alavya. Aslında burasının nasıl bir yer olduğunu merak ediyorsanız, bunu anlamanın tek yolu, gelip kalmanız. Bazı işletmeler vardır, sembol haline gelmiştir.
Alavya öyle bir yer. Bir sembol.
Kültüre, çevresine, misafirine, çehresine sahip çıktığı için semboldür. Ama ne olursa olsun pandemi sürecinde minik de olsa içinizde bir endişe oluyor.
Ta ki kapısından içeriye girene kadar.
Covid-19 kapsamındaki tüm önlemler alınmış. Aracınızı teslim alan valeden tutun da içtiğiniz su bardağına kadar.
Maskesiz bir kişi yok. Valiziniz, çantanız yanınızda ne getirdiyseniz hepsi dezenfekte edildikten sonra otele alınıyor.
Odaya girdiğiniz andan itibaren temizlik yüzünüze vuruyor. Tek kullanımlık maskeler ki bunlar özel bir çanta eşliğinizde odanızda hazır. Dezenfektanlar da öyle.
Ateş ölçümleri, kayıtları her şey tamam.
MESAFE YENI DEĞİL
Ancak şuna özellikle dikkat çekmek istiyorum. Sosyal mesafe burada yeni değil. Alavya kurulduğu günden beri zaten misafirlerin rahatına, konforuna ve güvenliğine önem verdiği için dip dibe bir forma hiç sahip olmadı. Yani havuz başındaki şezlongundan, restorandaki masa düzenine kadar. Ortak kullanım alanları da öyle. Zaten o yüzden de sembol.
Peki sadece Alavya mı? Hayır. Butik otelleri, yıldızlı otelleri hepsi öyle. Konaklama sektörü bu derece hassas iken biz tatilcilerin aynı hassasiyette olduğunu ise şöylemem zor. Sektörde çalışan binlerce insan var. Çoğu da bu yaz boyunca kazandıklarıyla yıl boyu geçinmeye çalışacak. Demem o ki siz siz olun tatile çıkınca kendinizi kaptırmayın. Sadece kendinizin değil karşınızdaki insanın da sağlığından sorumlu olduğunuzu unutmayın.
Sonunda oldu havai fisek yasaklandı
Ne zamandır yazacağım ama araya hep bir şeyler girdi. Şu havai fişek olayı hepimizi üzdü. Ölenlere bir kez daha buradan Allah'tan rahmet yakınlarına sabır diliyorum. Kazanın ardından bir çok belediye havai fişek gösterilerini, kullanımını yasakladı. Havai fişeklerin içeriği, çıkardığı ses nedeniyle kuşlar başta olmak üzere canlılara zarar verdiği gerekçeleriyle.
Geçen hafta Alaçatı'daki gürültü kirliliğini sağır sultanın dahi duyduğunu yazmıştım.
Bu da aynı durum. Havai fişeğin doğaya, insana olan etkilerini bilmeyen var mı? Belediyelerin tamamı böylesine gürültülü gösterileri defalarca yapmadı mı? Yılbaşında da dünyanın dört yanında bu gösteriler oluyor. Şimdi yasaklanıyor.
Elbette alkışlıyorum. Hem de ayakta. Geç oldu, canlar gitti ama sonunda oldu. İşte Alaçatı'nın da gürültüsüne de bir gün umarım böylesine kudretli bir el değer.