Aaaa İzmirlilerin üzerinde bir oyun oynanıyor...
Bu ne yahu?
Önce sevindiren sonra üzen kar...
Ardından gelen buzlanma...
Şimdi de gevrek, boyoz ve kumruya zam!
Biz ki güne gevrek ve boyoz yemeden başlayamıyoruz...
Şehir dışına çıkınca "İlle de boyoz olsun" diyoruz...
Yani bunlar İzmirlilerin temel ihtiyaç maddesi!
Valiliğe, yüzde 25'lik fiyat artışı teklifi sunan İzmir Pide Gevrek İmalatçıları Odası yetkilileri, "Vatandaşın sağduyulu olmasını bekliyoruz" demiş!
Sağduyu derken!
Valilik teklifi kabul ederse gevrek, boyoz ve poğaça 1 lira 25 kuruş, kumru ise 2 buçuk liradan satışa sunulacak...
Sağduyulu olun İzmirliler!
Ses etmeyin... Ne bileyim olaya Fransız kalın mesela...
Sabah "Fransız usulü" kahvaltı yapın ve kruvasan yiyin!
Amerikan modeline geçin...
Filmlerde çok afilli gözükmüyor mu, mısır gevreği ve süt ikilisi...
Bu seçenekleri beğenmediyseniz, geleneksel moda geçip, pişi yapın!
Bakın İstanbul'daki hemen her kahvaltı mekanında pişi olmazsa olmaz mönüye dönüştü...
Pişiyi biz bıraktık İstanbullular kaptı..
Ne diyeyim...
Ucuz gevrek, boyoz ve kumru bulamazsanız, "pasta" falan değil, ekmek yiyin!
Ekmeğe de zam kararı alınırsa, buluruz bir yol!
Bunun daha gözlemesi, böreği, poğaçası var...
Mizah DOLAR taşar her yanımız!
Türk halkının sorunlara karşı bulduğu çözümleri İsviçreli bilimadamları incelemeli...
Vallahi...
Ekonomi üzerinde oynanan oyunların etkisiyle, tavan yapan dolar kuru bile "yurdum insanının" mizah anlayışını zerre etkilemedi...
Hatta artırdı!
Hayır yani ortada bir sorun varken, "Dur yahu ben bunun komik tarafını bulayım" demeyi nasıl beceriyoruz sahiden şaşırtıcı!
Ama işe yarıyor mu?
Yarıyor...
Bakın mesela, Twitter'dan birkaç paylaşım:
"Dolar gibi alıp başımı gitmek istiyorum", "Ben olsam şakkadanak Merkez Bankası'nı kapatırım. Şaşırır millet, demek ihtiyaçları yokmuş diye. Düşer o zaman dolar." "Sevgi dolar gibi olmalı her gün değeri artmalı." Vee son olarak sevgiliye dolar üzerinden yapılan atar: "3.89 eden dolar ve ciğeri 5 para etmeyen sen!" Başka ülkede yaşayamam sözü çok doğru!
HAYATA TECAVÜZ!
Hayatımızdaki gülümsemeyi çalanlara ne ceza verilmeli?
Mesela işte hayatın renkli tarafına bakarken, birdenbire keskin bir dönüş yapmamıza neden olanlar...
Ne yapılırsa yok olup gidecekler yaşamımızdan...
Kimlerden mi söz ediyorum?
Tecavüzcülerden!
Bir kadın yine bir toplu ulaşım aracında tecavüze uğradı...
Olay Ankara'da meydana geldi...
Nasıl bir gözü dönmüş ruh hastasıysa, durmadı kadının ineceği durakta...
Issız bir yere çekti otobüsü...
Ve kadına tecavüz etti...
Birkaç cümleye sığan olay, kadının hayatını mahvetti...
"Keşke güzel olmasaydım", "Neden yürümedim, otobüse bindim" diyerek kendini suçlayan bir kadın...
Bu tür olayların ardından "Zaten tanışıyorduk, o da istedi" diye klasik iftirasını atan bir tecavüzcü...
İstanbul'da otobüslere konulan "acil yardım butonu"...
İzmir'de minibüslerdeki "güvenlik kameraları"...
Artırılmaya çalışılan cezalar...
Çıkarılmak istenen yasalar...
Deniyoruz, deniyoruz, deniyoruz...
Bir türlü kurtarılamıyoruz...
Yine de yazmaktan vazgeçmeyeceğiz...
Kurtulana kadar!