İşte kutlama dediğin böyle yapılır!
Hemşehri olmak böyle bir şeydir!
Çok yakında İzmirliler olarak maaile İZSU'nun 30'uncu yıl etkinliklerini kutlayacağız...
Ben şimdiden başlıyorum eğlenceye!
Happy birthday İZSUUUU...
Happy birthday, happy birthday...
Happy birthday İZSUUUU...
Amanın bizimki 30 yaşına girmiş!
Canım yaaa hiç göstermiyor valla hala ilk günkü kadar acemi, ay pardon genç!
Eee tabii 30 yaş önemli bir zaman dilimi...
Dolayısıyla kesenin ağzını açmak ve şanına yakışan bir kutlama yapmak gerekir!
O nedenle İZSU'nun 30. yıl etkinliklerine 2 milyon 766 bin TL ayrılmış!
Dur bakayım doğru mu yazdım, bir daha okuyalım...
2 milyon 766 bin TL...
Vallahi doğru!
Ama yani mantıklı düşünmek gerek...
Şurada bir düğün yapıyoruz, komşu Fitnat Teyze'yi çağırmadık diye bir ton kapris çekiyoruz...
Bakkal Rıza emmi, "Ben halay başı olacaktım, niye davet edilmedim" diye gönül koyuyor!
İZSU'yu düşünsenize...
4 milyonluk kent...
Hepimizi çağırsa ve sadece kuru pasta meşrubat ikram etse çılgınca para tutar!
Hadi parayı geçtik diyelim hepimiz nerede buluşacağız?
Şurada bir uluslararası kongre yapmaya kalkıyoruz, ortada salon yok!
Doğum günü partisi nerede düzenlenecek!
Hımmm düşünelim...
-Kentteki her rögar kapağının üstüne bistro masa koysa, orada çerez falan ikram etse hoş değil!
Çok itici!
-"Denizde buluşalım yüze yüze kutlayalım" desem, koli basilleri de partiye katılmak isteyecek...
Malum, İZSU daha Körfezimizi temizleyemedi...
Ama olsun elbet bir gün temizleyecek.
Şunun şurasında 30 yıl geçti!
-Yağmurlu bir günde yapsak kutlamayı mesela...
Kendimizi, İzmir'in dört bir köşesindeki su baskınlarının seline bıraksak!
Hepimiz ayrı yere sürükleniriz değil mi ama yaa, bir arada toplanmak çok zor!
Eee ne yapacak o zaman İZSU?
2 milyon 766 bin TL'lik etkinlik nerede ve ne şekilde düzenlenecek?
Emin değilim ama bir tahminde bulunacağım...
İnşallah İZSU'nun sürprizini bozdum diye Başkan Aziz Kocaoğlu bana kızmaz!
Sanıyorum hepimiz evlerimizde eşlik edeceğiz bu kutlamaya!
Evimizdeki çeşmelerden su yerine çikolata akacak!
Yıllardır o çeşmelerden bir yudum su içemedik, damacana sulara bastık parayı!
Ama işte bu kez şöyleee kana kana çikolataya doyuracak bizi İZSU!
Yani işte çikolatalı doğum günü pastası yerine böyle bir güzellik düşünülmüş!
Canım yaa çok tatlı değil mi?
İşte İzmir farkı!
Şahanesiniz!
Haydi hep birlikte o halde...
Happy birthday İZSUUUU...
Erkekleri kessen yol tarifi sormuyor!
Bakın Türk erkeğinde kadınları çıldırtan bir huy mevcut!
Lime lime doğrasan, arabayla giderken yol tarifi almıyorlar...
Kayboluyor...
İzmir'e gideceğim derken arabayı Kars'a doğru sürüyor ama olsun, bir sağa çekip, gördüğü adama "Birader ben nereden gideceğim" demiyor!
Sorunca kendisinde "ne gibi bir eksiklik olacağını sanıyor" henüz biz kadınlar bunu çözemedik...
Ben artık hiç sesimi çıkarmıyorum...
"Olsun Kars da güzel memlekettir.
Denize gireceğimize kayak yaparız" diye rahata bağlıyorum...
O debriyajda, gazda telef olacak ayak bacak onun!
Doğru yolu keşfedene kadar, kuyruğunu yakalamaya çalışan minnoş kedi gibi dolansın ne yapayım!
Peki bizimkiler egolarına yenik düşerken, Kazakistan'da askeri helikopter pilotu ne yapmış!
Adam otobana inip, kamyon şoförlerine yerleşim merkezlerini sormuş!
Sıfır ego!
Lütfen bu pilotu örnek alın!
Adama "İlk buluttan sağa dön, gökkuşağından sola gazla kardeş" dediler, size ne oluyor!