Bazen, belediyemizin bizleri eğlendirmek için şakacıktan işler yaptığını düşünüyorum!
Hani böyle, "Hemşehrilerimizin canı sıkılmıştır. Bunları bahar yorgunluğu çarpmıştır.
Aman da aman, nasıl da Çeşme'ye gidesi gelmiş bunlarıııınnnn" diye düşünüp, değişik fikirler ürettiklerini hayal ediyorum!
Sırf bizim yüzümüzde bir gülümseme açsın diye çabalıyorlar...
Çok şekerler yaa!
Yani, inşallah böyledir!
Aksini düşünmek istemiyorum zaten!
Şaka bunlar şaka!
Evet, konuya gelelim...
Büyükşehir Belediyesi, İzmir'i temsilen Avrupa Bisiklet Yarışması'na (European Cycling Challenge 2017) katıldı.
Bisiklete binen tüm İzmirliler, Mayıs ayı boyunca kentlerinin adını taşıyan takımın bir üyesi olarak, birçok Avrupa kentinin sakinleriyle yarışıyor.
Yarışmanın detaylarını yazacağım ama buradaki "güldürürken düşündüren (!)" bölüm, Büyükşehir Belediyesi'nin, katılımcılara verdiği armağan!
Bakınız üstteki fotoğraf!
Belediyemiz, bisikletçilere verdiği hediye çantanın içine yara bandı ve kolonya koymuş iyi mi! Çantaları açan bisikletçiler şaşkın!
Bugüne kadar bisiklete binerken hiç kullanmadıkları iki malzeme var karşılarında...
Yara bandı ve kolonya!
Şimdi burada belediyemiz acaba bisikletçilere nasıl bir mesaj vermiş olabilir düşünelim...
"1- Vallahi biz İzmir'de doğru dürüst bisiklet yolları yapamadık. Aman diyeyim, İzmir'in köstebek yuvası gibi yollarında bisikletleri dikkatli kullanın. Yani siz de bir alemsiniz, milletin yürüyemediği, araba süremediği yollardan bisikletle geçmeye çalışıyorsunuz.
Asfalt yapıyoruz ama yamalı bohça gibi... Parke döşüyoruz, Akdeniz'in dalgaları mübarek!
Kenti dolaşan, bisiklet yolunu kim kaybetmiş ki siz bulasınız...
İlahi bisikletçiler! Alın bakalım şu yara bantlarını. Nasılsa bu yollarda düşüp yaralanacaksınız.
Yapıştırın bantları gitsin!
2- Sevgili bisikletçiler!
Sizi İzmir'de bisiklet kullanırken zorlu bir maraton bekliyor.
Bizce Camel Trophy'ye katılsanız daha kolaydı ama kendi düşen ağlamaz... Ha bu arada düşmek deyince, yara bantlarını unutmayın!
Evet, baktınız yollar çok sıkıcı...
Arabalar üzerinize üzerinize geliyor. Kaçacak yer bulurken perişan oldunuz... Oradan taksi, öteki taraftan otobüs teğet geçiyor. Yandım Allah diye kendinizi kıyı şeritlerine atıyorsunuz... Ama işte kıyı da bir yere kadar! Elbette o trafiğin içine gireceksiniz. İşte tam o anda, hemen çantanıza sarılın ve içindeki kolonyayı sürün...
Mis gibi mis... Nasıl? Bir limon ferahlığı ile kendinize geldiniz mi? Haydi bakalım basın pedala... Şurada Avrupa ile yarışıyorsunuz. Düşmek, ayılmak, bayılmak yok... Nasıldı o laf; "Ayılana gazoz, bayılana limon!": Hah işte, bizden de "Düşene yara bandı; bayılana kolonya!"
Nasıl?
Şakadır değil mi?
Büyükşehir Belediyemiz, İzmirli bisikletçiler, çantayı açtıklarında yüzlerinde bir gülümse olsun, aralarında espri yapsınlar diye bu küçük armağanları vermişlerdir!
Basın pedallara Avrupa duysun sesimizi!
Avrupa Bisiklet Yarışması ay sonuna kadar sürecek.
Şehir içinde ulaşım ve gezi amaçlı bisiklet kullananların, katettikleri kilometreler üzerinde yapılan bir yarışma...
Geçen yıl 52 Avrupa kenti arasında 72 bin 73 kilometre ile 17. olan İzmir, bu sene 51 kent arasında 50 bin kilometre ile şimdiden 2. sırada.
İzmir kent takımına katılmak için www.eccizmir.com adresinden kayıt olunuyor...
Sonra da mobil uygulama aracılığıyla, bisikletle kat edilen yol kaydediliyor...
Veee bisikletle en çok yolun kat edildiği kent kazanıyor...
Haydi İzmirli bisikletçiler, pedala kuvvet!
Sizden birincilik bekliyoruz!
Kazanırsanız, "Bakın ne kadar çok bisiklet kullanan var. Ne olacak bu yolların yetersizliği" diye haber yaparız...
Yara bandı ve kolonyadan iyidir!