Ne muhalefet veya iktidar partisinden olması ne de imkanların kısıtlı olup olmaması değil bir yerel yöneticinin başarısının sebebi; tamamen Belediye Başkanı'nın vizyonu ve kararlılığıyla ilgili. Yönettiğin kente sadece gönlünü değil, ruhunu da vereceksin yani. İşte buna en son ve en güzel örnek; önceki gün Almanya'da 21 yıllık bekleyişin ardından UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'ne giren Efes Antik Kenti kararı. Aday olduğu ve seçildiği günden bu yana; birinci misyonunun Efes'i Dünya Mirası Listesi'ne sokmak olduğunu defalarca ilan eden Selçuk Belediye Başkanı Dr. Zeynel Bakıcı sözünü tuttu ve daha görevinin ilk yılında, 21 yıllık özleme son verdi. Bu süreçte başta Başkan Zeynel Bakıcı ve Belediye ekibi olmak üzere, İzmir Valisi Mustafa Toprak ve tabii ki Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı tebrik ediyorum. Bu sürecin başından sonuna kadar takipçisi olan ve 1 ay önce UNESCO yetkililerinin Cumhurbaşkani Erdoğan ile görüşmesinde Efes dosyasını sunan Ulaştırma eski Bakanı ve Cumhurbaşkanı özel danışmanı Binali Yıldırım da özel bir tebriği hakediyor.
Siyasetçinin vizyon ve kararlılığıyla doğrudan orantılı dediğim başarıyı bir önceki başkanın dönemiyle kıyaslayarak daha iyi anlayabiliriz. Bundan önceki başkan Vefa Ülgür, tam 4 dönem üst üste Selçuk Belediye Başkanlığı yaptı. Ve seçildiği yıldan bu yana bizim de içinde bulunduğumuz ilgili her kişi ve kurum bu konuda sonsuz destek verdiği halde; nedense bir türlü UNESCO'nun geçici listesinde bulunan Efes Antik Kenti'nin asıl listeye alınmasını "olmazsa olmaz" listesine almadı Vefa Ülgür. Ve bu yüzden tam 21 yıldır askıda bekledi bu üyelik. Bu işi dert edinen, Belediye Başkanlığı'na seçilmesinin ana gerekçesi sayan Zeynel Bakıcı'nın da ilk işi bu konu oldu. Geçen Eylül ayında UNESCO Temsilcilerini bizzat davet eden ve sundukları rapordaki eksiklikleri tek tek yerine getiren Bakıcı, bugünkü sonuçta birinci derecede etkin oldu. Daha da güzeli; UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'ne giren Efes Antik Kenti, listedeki pek çok üyeden farklı olarak 4 bileşenle yerini aldı. Meryem Ana Evi, Ayasuluk Kalesi ve Çukuriçihöyük de Efes ile birlikte Dünya Mirası Listesi'nde artık. Bundan sonra hem bölgeye ve dolayısıyla İzmir'e çekeceği turist sayısındaki görünür artışın dışında, Meryem Ana Evi ile birlikte dünyadaki yaklaşık 1 milyar dolarlık inanç turizminden çok büyük oranda payımızı alacağımız kesin.
Geçen yıl Bergama, bu yıl da Efes ile listede yerimizi alarak İzmir ve bölge adına çok ama çok önemli bir adım atmış olduk. Bundan sonra sıra 2 yıl önce UNESCO'nun geçici listesine giren Foça'yı da Dünya Kültür Mirası Listesi'ne aldırmak olacak.
KARŞIYAKA'YA ERDOĞAN SÖZÜ
Sanatta, kültürde ve sporda güzel şeyler oluyor şu sıralar çok şükür İzmir adına, bölge adına. Efes'ten bir süre önce de Pınar Karşıyaka Basketbol takımımız Türkiye şampiyonu olmakla kalmadı, Euroleague'de de Türkiye adına yerini alacak önümüzdeki sezon. Kısıtlı imkanlarla devler karşısında zafer kazanmaya en güzel örneklerden biri de Pınar Karşıyaka işte. Dedik ya, sadece para ve imkanla değil, gönül ve ruh ile yapılırsa bir iş başarı gelir. Ama, sizi belli bir noktaya taşıyan bu ruh ve gönlün bu noktadan sonra daha da desteklenmesi gerekiyor tabii ki. Çünkü; salonun küçüklüğünden dolayı 4-5 bin seyirciden fazlasını maça alamayan ve 20 bin taraftarının dışarıda kalmasının çaresizliğini yaşayan kulüp yöneticilerine el uzatmak şart artık bu saatten sonra.
İşte bu gerçeklerle birlikte dün, Kulüp Başkanı Ali Erten ve Ufuk Sarıca Hoca ile sporcular, Spor Bakanı Çağatay Kılıç ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüler. Sporun her türüne ve sporcuya desteğiyle bilinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük bir keyif ve samimiyetle karşıladı İzmir'in takımını. Avrupa'da sadece Karşıyaka'yı değil, İzmir'i ve Türkiye'yi de temsil etmeye hazırlanan Pınar Karşıyaka'nın daha güçlü olabilmesi için neler yapılabileceği konuşuldu. Cumhurbaşkanından devam eden stat yapımının hızlanması, yeni salon ihtiyacı ve yeni sponsorlar konularında ilgi ve yardım istendi. Tabii ki; Devletin en üst makamından "koşulsuz destek" sözü alındı.
Yani; Gönül vardı.. Ruh vardı..Bundan sonra hem para hem güç daha da olacak...