Diyarbakır'da yürütülen terör operasyonu kapsamında HDP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak ve onun eşbaşkanı Fırat Anlı gözaltına alınınca malum çevreler hep bir ağızdan veryansın etmeye başladı yine. Neymiş efendim seçilmiş belediye başkanı nasıl gözaltına alınırmış!!
İtiraz edenler, veryansın edenler kim peki?
Başta CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'li malum isimler ile her fırsatta terör örgütü PKK'ya destek çıkan açıklamalarıyla dikkat çeken Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri ve sözde demokrat malum ülkelerin temsilcileri..
Bakın hanımlar beyler.
İster seçilmiş, ister atanmış, ister sivil ister resmi ne olursa olsun hiç kimsenin kanunlar önünde bir ayrıcalığı yoktur, olamaz, olmamalı.
Sizin bu destek çıktığınız Gülten Hanım ne ile suçlanıyor haberiniz var mı?
Bu ülkenin birliği ve bütünlüğü asıl iken; sizin bu seçilmiş dediğiniz kutsadığınız kişi ha bire özerklik çağrısı yapıyor, bu ülkeyi bölün diyor. Bu mudur özgürlük?
Bu ülkenin insanını, askerini, polisini şehit eden alçak teröristlerin cenazelerine, bu ülkenin, bu devletin kamu araçlarını, belediye araçlarını tahsis ediyor. Bu mudur özgürlük?
Kamu kaynaklarını terör örgütü PKK'ya aktardığı tespit edildi.
Bu mudur özgürlük?
Binlerce insanımızın mağdur olduğu, gazi olduğu, şehit olduğu Sur olayları yaşanırken belediyenin her tür araç-gereç ve imkanını teröristlere kullandırttığı tespit edildi. Bu mudur özgürlük?
Hiç kusura bakmayın. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Tek vatan; tek millet, tek bayrak, tek devlet ile sonsuza kadar da böyle kalacaktır.
Bunu bozmaya yeltenen, bu birliği ve dirliği bozmak için eyleme geçen herkes ve her kurum da bunun bedelini hukuk karşısında ödeyecektir. Bu noktada hiçbir kimsenin, hiçbir zümrenin ve hiçbir kurumun ayrıcalığı yoktur, olamaz da.
FETÖ MÜCADELESİNDE EMNİYETE TAZE KAN
Uzun süredir beklenen Emniyet kararnamesi çıktı. 59 ilin Emniyet Müdürü değişti ve isimler tek tek incelendiğinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ne kadar titiz çalıştığı bir kez daha görülüyor. Terör örgütü FETÖ ile mücadelede zerre kadar zaafiyet şöyle dursun, her geçen gün daha da etkin olunacağının ifadesi ve sözleşmesidir bu kararname. Ege'de 5 ilin Emniyet Müdürü değişti. Gerek FETÖ örgütüyle mücadelede gerekse 15 Temmuz sonrasındaki süreçte başarılı performansıyla dikkat çeken Celal Uzunkaya, bundan sonraki mücadeleyi Antalya'da sürdürecek.
Ege'ye atanan 3 yeni müdürü yakından tanıyorum.
Hepsinin ortak özelliği iflah olmaz FETÖ düşmanlıkları ve parıltılı meslek geçmişleri. Hepsinin meslek yaşamında FETÖ mağduriyeti var ve bu alçak terör örgütünün türlü türlü iftiralarına uğramışlar ama Allah büyük ki; gerçekler hep ortaya çıkmış ve bugün geldikleri nokta da bunun en güzel ispatı olmuş.
İzmir'e atanan Hüseyin Aşkın'ın farkını göreve başlar başlamaz göreceğiz hep birlikte.
Keza; Aydın'a atanan Rahmi Baştuğ'u da öyle. Mersin'de görev yaptığı süre boyunca FETÖ'cü teröristlere göz açtırmayan ve her tür tehdit ve iftiraya rağmen zerre geri adım atmayan Baştuğ'un, Aydın'da da aynı performansı göstereceğinden hiç ama hiç şüphem yok, kimsenin de olmasın!
20 ay sonra tekrar Denizli'deki görevine geri dönen Mevlüt Demir ve Adana'dan Balıkesir'e atanan Cengiz Zeybek ile Çanakkale'nin yeni Emniyet Müdürü Celal Sel'i çok yakından izlemenizi tavsiye ederim.
15 TEMMUZ'A İTİRAZ EDENLERLE BUGÜN İTİRAZ EDENLER AYNI
Efendim neymiş? Demokrasi imajımız bozuluyormuş!
Yok ya..
Seçilmiş de olsa kimin suç işleme özgürlüğü olabilir?
Eger hukuk karşısında yaptığınız eylem suç ise bal gibi de bunun cezasını çekeceksiniz.
Terör örgütüne lojistik destek sağladığı iddiasıyla gözaltına alınan bu kişilerle ilgili hukuk, üzerine düşeni yapacaktır, bağımsız yargı kararını ne yönde verirse de herkes buna saygı göstermek zorundadır. Kaldı ki; bu sürece itiraz eden özellikle dış güçlere bakın. Ne tesadüf ki; 15 Temmuz'u yapan FETÖ teröristlerine sahip çıkan, 15 Temmuz darbe girişiminde gölgesi olanlar şimdi yine sahnede.
Hatırlayın; 15 Temmuz'dan 2 gün sonra açıklama yapan Amerikalı general, yüzlerce şehit vermiş Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetine başsağlığı ve geçmiş olsun demek yerine; "Bizim adamlarımız içeride" dememiş miydi? O gün kendi adamları içeri alındığında nasıl veryansın ettilerse, bugün de yine kendi adamları içeri alındığında aynı tepkiyi gösteriyorlar.
Ama bizim size diyeceğimiz tek bir söz var;
HADİ ORDAN..